menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Soruşturmada Bilirkişilik Yapanın Kovuşturmada Bilirkişilik Yapması

12 13
09.12.2025

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 62. ve devamı maddelerinde bilirkişi düzenlenmiştir. Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re'sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanuni temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Hakim veya Cumhuriyet savcısı, genel bilgi veya tecrübeyle veya hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvuramaz. Hukuki meselelerde de bilirkişi dinlenemez, hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez. Hukuk alanı dışında belgelendirilebilen bir uzmanlığı varsa, bu konuda bilirkişilik yapabilir.

Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında ise hakim veya mahkeme tarafından bilirkişi görevlendirmesi yapılabilir. Uygulamada; delillerin değerlendirilmesi ile ilgili olarak çözümü özel, teknik veya fenni bilgiyi gerektiren konularda soruşturma aşamasında bilirkişi raporu alındığı, ancak kovuşturma aşamasında da yeniden bilirkişi görüşüne ihtiyaç duyulabildiği, hatta tarafların dosyaya sundukları deliller, bilimsel mütalaalar ve talepler ile yeni gelişmelerden dolayı bilirkişiden görüş alma ihtiyacının dava aşamasında daha fazla olduğu görülmektedir.

CMK m.69/1 uyarınca hakimin reddini gerektiren sebepler, aynı hakim gibi objektif ve subjektif bakımdan bilirkişi hakkında da geçerlidir. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında aynı dosya ve konu ile ilgili olarak bilirkişiden görüş alınması gerektiğinde dikkate alınması gereken iki hüküm mevcuttur; “Yargılamaya katılamayacak hakim” başlıklı CMK m.23/2 uyarınca, aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hakim, kovuşturma evresinde görev yapamaz ve CMK m.24/1 gereğince de hakimin davaya bakamayacağı hallerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi talep edilebilir. Bu çerçevede değerlendirildiğinde; soruşturma aşamasında görevlendirilen bilirkişinin, kovuşturma aşamasında yeniden görevlendirilemeyeceği kanaatindeyiz; zira soruşturma aşamasında görevlendirilen bilirkişi, artık ihsas-ı reyde bulunmakla kanaatini ortaya koymuş ve uyuşmazlık konusu ile ilgili tarafsızlığını yitirmiş durumdadır.

Bu tartışma, Yargıtay kararlarına da yansımış bulunmaktadır. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin, 29.09.2014 tarih ve 2013/28861–2014/18985 E-K.; 09.06.2014 tarih ve 2013/21581-2014/14099 E-K.; 17.03.2014 tarih ve 2013/15081-2014/6545 E-K. sayılı ilamlarında; “soruşturma aşamasında dosyanın tevdi edilmesi suretiyle, kovuşturma aşamasında ise keşif üzerine aynı bilirkişiden rapor alınması esasa etkili bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.” diyerek, soruşturma ve kovuşturma aşamasında aynı bilirkişinin görevlendirilmesini hukuka........

© Hukuki Haber