Dün gazetenin manşetten verdiği haberin yanı sıra, gerek Yener Cabbar'ın yazısında ve gerekse bu köşedeki yorumları okuyanlar, Bayraktepe'deki katliam a gerekçe olarak gösterilen KTÜ raporunun nasıl tersten okunduğunu anladıklarında şaşırmışlardır.
Ki;
Ben şahsen şaşıranlardanım.
Diyeceksiniz ki; neden şaşırıyorsun!
Burası Türkiye.
Ve de özellikle ''Ben yaparım olur'' anlayışıyla plan ve projelerin hazırlandığı Samsun'dur burası.
Olur böyle şeyler.
Olmamalı ama.
Kimse kendisini yasalardan üstün tutamaz.
Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru, 'Kuvvetler Ayrılığı' prensibidir.
Ki;
'Yasama / Yürüme / Yargı' olarak bilinen ve devletlerin sağlıklı olarak ayakta kalabilmesini sağlayan bu kuvvetler ayrılığı prensiplerinin uygulanabilmesi için kurum ve kuruluşların sağlıklı bir şekilde çalışması gerekir.
Belediyeler mesela, bir plan ve proje hazırlarken, Mimarlar Odası, İMO ve Şehir Plancıları gibi akademik meslek odalarının uyarılarını dikkate almaları gerekir.
Bu türden meslek odaları, belediyelerin hazırladığı plan ve projelerin kamu yararına uygunluğunu denetler.
Bir plan ve proje ranta dayalı olarak hazırlanmamışsa ve kamu yararına uygunsa zaten bir itirazda bulunmazlar.
Ve fakat.
Bir projede kamu yararı yoksa.
Ve dahi proje sadece ranta dayalı olarak hazırlanmış ise itiraz ederler.
Gerektiğinde iptali için o türden projeleri mahkemelere taşırlar.
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Tekkeköy'deki Asarağaç köyü sınırları içindeki Bayraktepe Tabiat Parkı’nda hazırladığı planı ve buna bağlı olarak uygulamaya çalıştığı projeyi de, kamu yararı taşımadığı gerekçesiyle Mimarlar Odası Samsun Şubesi mahkemeye taşımış.
Bir dava açılmış yani.
Ki;
Mahkeme kararlarının nasıl sonuçlanacağı önceden bilinmemekle birlikte böylesi konularda açılmış davaların tamamına yakınının mahkemelerce iptal edildiği biliniyor.
Partisi tarafından aday gösterilmeyen Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin mimar başkanı Mustafa Demir, mimar ve mühendislerden oluşan yardımcıları ile daire başkanları, planın iptal edilme riski ortadayken planı ve buna bağlı olarak hazırlanan projeyi uygulamaya koymuşlar.
Başkanın görev süresinin dolmasına bir - iki gün kalmışken üstelik yapılmış bütün bunlar.
Biz de, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yöneticileri, iptali için açılmış bir dava varken böyle bir riski neden alıyorlar diye soruyoruz haliyle.
Sahi neden böyle bir risk alınmış olabilir.
Partisi tarafından aday yapılmamış Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Mustafa Demir, Bayraktepe Milli Parkı’ndaki uygulama projesi için Cumhurbaşkanlığından onay alındığını açıklamıştı biliyorsunuz.
Doğrudur.
Ki;
Bu türden alanlar için hazırlanmış plan ve projeleri uygulayabilmek için Cumhurbaşkanlığından onay alınması gerektiği bilinir zaten.
Ülke seçim atmosferindeyken, bu projeye onay verdiği için Cumhurbaşkanı'nı suçlayacak değiliz elbette.
Ve fakat.
Cumhurbaşkanı'nı ''Neden imzaladı'' diye suçlamamakla birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulanmaya başlanmasından bu yana bu türden şikayetler arttığı için de, muhalefet partilerinin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için yaptıkları ''Tek Adam'' rejimi şeklindeki suçlamalara da hak vermemek de elde değil yani.
Demokrasi denilen yönetim biçiminin sağlıklı yürüyebilmesi, kuvvetler ayrılığı prensibinin eksiksiz uygulanmasıyla mümkün zaten

QOSHE - Bayraktepe'de kamu yararı aramak - Ragıp Göker
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bayraktepe'de kamu yararı aramak

6 21
17.04.2024

Dün gazetenin manşetten verdiği haberin yanı sıra, gerek Yener Cabbar'ın yazısında ve gerekse bu köşedeki yorumları okuyanlar, Bayraktepe'deki katliam a gerekçe olarak gösterilen KTÜ raporunun nasıl tersten okunduğunu anladıklarında şaşırmışlardır.
Ki;
Ben şahsen şaşıranlardanım.
Diyeceksiniz ki; neden şaşırıyorsun!
Burası Türkiye.
Ve de özellikle ''Ben yaparım olur'' anlayışıyla plan ve projelerin hazırlandığı Samsun'dur burası.
Olur böyle şeyler.
Olmamalı ama.
Kimse kendisini yasalardan üstün tutamaz.
Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru, 'Kuvvetler Ayrılığı' prensibidir.
Ki;
'Yasama / Yürüme / Yargı' olarak bilinen ve devletlerin sağlıklı olarak ayakta kalabilmesini sağlayan bu kuvvetler ayrılığı prensiplerinin uygulanabilmesi için kurum ve kuruluşların sağlıklı bir şekilde çalışması gerekir.
Belediyeler mesela, bir plan ve proje hazırlarken, Mimarlar Odası, İMO ve Şehir Plancıları gibi akademik meslek odalarının uyarılarını dikkate almaları gerekir.
Bu türden meslek odaları, belediyelerin hazırladığı plan ve projelerin kamu yararına uygunluğunu denetler.
Bir plan ve proje........

© Hedef Halk


Get it on Google Play