Edep ve ahlak sınırları aşılınca
Tarih boyu insan, kendi kendisinin kurdu olmuştur. İnsana en büyük düşman kendi nefsi ve bitmek tükenmek bilmeyen sınırsız arzularıdır. Bir türlü doymak bilmeyen egosu, ayakları yerden kesik şımarıklığı, gökyüzünden yeryüzüne inmeyi hazmedemeyen kibri, insan gibi milletin arasında yaşamayı, dolaşmayı beceremeyen ayaklarına pranga, ellerine kelepçe olan bağ kendi nefislerimiz ile haksız hukuksuz gayri meşru çıkarlarımız olmuştur.
Nefsi ve çıkarlarına esir düşen bir insanın veya toplumun en büyük kaybı hak etmeden kazandıklarıdır. Hırsızlık’ la, rüşvet’ le, milletin malını gasp etmek’ le, helal’ a haram ihaleye fesat karıştırmakla, makamı ve devlet gücünü yanlış kullanmakla, mazlumun hakkını yemek ve gasp etmekle, hak hukuk, adalet ve kalkınma, toplumsal barış ve huzur olmaz ve sağlanamaz. Adaletin sağlanamadığı bir toplumda dirlik düzenlik, kardeşlik, huzur ve esenlikten bahsedilemez.
Gerek; sosyal ve kültürel yanımızda, gerekse; siyasi ve ticari hayatımızda eylem ve söylemlerimiz birbirine uymuyor, uyuşmuyor ve benzemiyorsa; doğru ve dürüst bir insan ve toplum değiliz demektir. Fert ve toplum olarak ikiyüzlülüğü mutlaka terk etmek, ya olduğumuz gibi görünmek veya göründüğümüz gibi olmak zorundayız Müslüman bir toplum olarak. Bir gün Müslüman gibi, diğer gün kâfir ve münafık gibi görünmek ve yaşamak ikiyüzlülüktür, samimiyetsizliktir.
İnsanın en........
© Haber7
visit website