Vira vira!
Asıl deniz mevsimi bence Eylül’dür; hava ılık, deniz ılık, akşamları hafif esintili... Okullar açılır, yazlık yerler yaz tatilini sonbaharda yapan bizlere kalır. Zaten yaz boyu sahil kasabalarında, adalarda ağlar tamir edilmiş, motorlar elden geçirilmiştir. 1 Nisan’da balık avı yasağı başladığından bu yana geçen beş koca ay… 1 Eylül’de vira bismillah diyecek balıkçılar için de İstanbullu olmanın birinci kuralını balık takvimini takip etmek sayanlar için de bu tarih başlı başına görkemli bir mevsimin, bir lezzet ve kültür mevsiminin açılışıdır... Şevket Rado, Eşref Saat’te Boğaziçi’ndeki lüfer avını ne de güzel anlatır: “Eylül sonunda sabahın ilk ışıklarıyla beraber, Boğaz'da lüfer kovalamanın tadı bir başka olurdu. Henüz şehir uyanmamışken, martılarla beraber oltaya yüklenmiş bir çinekopun direnişi... İşte gerçek İstanbul budur.”
Bugün o İstanbul yalnızca satırlarda kalmış olsa da sabah serinliğinde oltaya takılan gereğinden küçük boydaki çinekop olsa da, yine de balıkçılık kültürünün yaşaması gerekiyor. Bir yanda denizdeki türler eksilirken bir yandan da kültürel bellek ellerimizden kayıp gidiyor.
İklim........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein