Ülkede yaşayan kişi ve kurumları “dost ve düşman” olarak doğrudan ikiye ayıran bir kılavuz kitap yayımlasa bir kurum, misal bir meslek örgütü, sendika ya da siyasi parti, yargı marifeti ile yıldırım hızı ile kapatılırdı.

Herhangi bir kurum kendi savunularının aleyhinde tutum alan kurumları “düşman” olarak tanımlamakla yetinmeyip onların “meşruiyetine, dürüstlüğüne veya motive edici kaynaklarına saldırmayı” hedef olarak tanımlarsa başına ne gelebileceğini ben söylemeyeceğim.

Oysa böyle bir kılavuz Sağlık Bakanlığı marifeti ile çevrilip yayımlandı yıllar öncesinde. Sağlık Bakanlarından R. Akdağ’ın baş editörlüğünü yaptığı çeviri kitap Bakanlık yöneticilerinin başucu kitabı olmayı sürdürüyor.

“Bu güç stratejileri etik olmayabilir” denmesinden hiç utanmamış çeviriyi yapanlar. Bu ülkede devlet olanaklarının ülkenin bazı kurumlarına karşı etik olmayan, yani gayriahlaki, gayrimeşru uygulamaları için kamu yöneticilerine tavsiye edilmesinden bahsediyoruz, yani bir suça övgüden: Sağlık Bakanlığı!

Kitabın “Güç stratejileri: Güç kaynaklarının dostları güçlendirmek ve düşmanları zayıflatmak için dağıtılması” başlıklı bölümünde (sh77-78) siyasi stratejiler kümesinin “Kilit oyuncular arasında güç dağılımını değiştirmeye yönelik olarak tasarlanmış” olduğu belirtilmekte ve “Reform savunucuları, destekleyicilerin maddi ve maddi olmayan siyasi kaynaklarını geliştirmek ve muhaliflerin kaynaklarını geriletmek” hedef olarak tanımlanmakta.

Açıktan “düşman” olarak tanımladığı sağlık reformunu desteklemeyen gruplara yönelik şu stratejiyi önermekte kılavuz:

• “İnsanları onlar için çalışmaması ve onlara katkı sağlamaması yönünde teşvik ederek muhaliflerin kaynaklarını azaltmak; bunu yaparken grubun meşruiyetine, dürüstlüğüne veya motive edici kaynaklarına saldırmak.

• Medyayı muhaliflerden bahsetmeme konusunda yönlendirmek, onların uzman olmadığını, kendi isteklerine hizmet ettiklerini, sadakatsiz olduklarını vs. vurgulamak.”

AKP sağlıkta dönüşüm programına yoğun eleştirilerde bulunan, 1970’li yıllardan başlayarak öncülü reformlar dahil kesintisiz yarım asırdır sağlığın piyasalaştırılmasına dair tutum alan, halkı bilgilendiren bir meslek örgütü TTB. İşte böyle bir ahvalde TTB (Türk Tabipleri Birliği), başkan ve Merkez Konsey üyeleri mahkeme marifeti ile görevden alınıp bir anlamda kayyum ataması yapılarak terbiye edilmeye çalışılıyor.

Soru şu: Yöneticileri için yayımladığı kitapta TTB benzeri kurumları “düşman” olarak tanımlamayı tavsiye eden, yetinmeyip bu kurumlara karşı “etik dışı” yani gayriahlaki uygulamalar örgütlemeyi öngören bir Sağlık Bakanlığı TTB davasının neresinde?

Sağlıcakla ve dayanışma ile kalın.

QOSHE - TTB’ye kayyum: Sağlık bakanlığı etik dışı uygulamalar için yöneticilerini ve diğer kurumları teşvik mi ediyor? - Zeki Gül
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TTB’ye kayyum: Sağlık bakanlığı etik dışı uygulamalar için yöneticilerini ve diğer kurumları teşvik mi ediyor?

16 7
06.12.2023

Ülkede yaşayan kişi ve kurumları “dost ve düşman” olarak doğrudan ikiye ayıran bir kılavuz kitap yayımlasa bir kurum, misal bir meslek örgütü, sendika ya da siyasi parti, yargı marifeti ile yıldırım hızı ile kapatılırdı.

Herhangi bir kurum kendi savunularının aleyhinde tutum alan kurumları “düşman” olarak tanımlamakla yetinmeyip onların “meşruiyetine, dürüstlüğüne veya motive edici kaynaklarına saldırmayı” hedef olarak tanımlarsa başına ne gelebileceğini ben söylemeyeceğim.

Oysa böyle bir kılavuz Sağlık Bakanlığı marifeti ile çevrilip yayımlandı yıllar öncesinde. Sağlık Bakanlarından R. Akdağ’ın baş editörlüğünü yaptığı çeviri kitap Bakanlık yöneticilerinin başucu kitabı olmayı sürdürüyor.

“Bu güç stratejileri etik olmayabilir” denmesinden hiç utanmamış çeviriyi yapanlar. Bu ülkede devlet olanaklarının ülkenin bazı kurumlarına karşı etik olmayan, yani gayriahlaki,........

© Evrensel


Get it on Google Play