Sosyal bütünlüğün çöküşü
Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma dendiğinde genellikle ilk refleksimiz, çevresel göstergeler, karbon salımı veya yeşil finansman oluyor. Oysa kalkınmanın sürdürülebilirliğini belirleyen en kritik göstergelerden biri çok daha yakıcı bir yerde: toplumsal bütünlük.
Şunu kabul etmek zorundayız; Türkiye’nin büyükşehirlerinde, özellikle İstanbul’un Esenyurt, Bağcılar ve Sultangazi gibi ilçelerinde artık sosyolojik bir kopma, kontrollü olmayan bir ayrışma ve bazı bölgelerde kendi içine kapanan nüfus blokları görüyoruz.
TÜİK’in 2023 verilerine göre İstanbul’daki yabancı nüfus 1,87 milyona ulaşmış durumda. Esenyurt’ta yabancı nüfus oranı yüzde 30’a, Bağcılar’da yüzde 16’ya yaklaşmış durumda. Bu sadece bir demografik istatistik değil; şehir içinde kendi ekonomik, kültürel ve siyasal davranış kalıplarını üreten yarı-kapalı toplulukların hızla çoğaldığı anlamına geliyor.
Bu tablo, sürdürülebilir kalkınmanın temel sacayaklarından olan “sosyal sürdürülebilirlik” açısından ciddi bir alarm niteliğinde. Çünkü sosyal sürdürülebilirlik, yalnızca ekonomik büyümenin adil paylaşımı ile değil, aynı zamanda insanların bir arada yaşama kapasitesiyle ölçülür. Gelir dağılımındaki bozulma, kontrolsüz göçle birleştiğinde en........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein