Kıbrıs’ın en çetin yıllarıydı…
Fakirlik ve yokluk vardı…
Ayrıca hayatta kalma mücadelesi…
Aylarca evinden uzak, sığınaklarda, okul sınıflarında barınma zorunluluğu yaşandı…
İşte o çetin yıllarda altı erkek çocuğu dünyaya getiren kadınlardan biri de benim anamdı…
Şerif Akar…
Yüreği sevgi dolu bir anne…
Pişir, kurtar, yıka, ütüle; okula, askere gönder…
Her yolculukta evladın dönüşünü bekle, dur…
O’nun en büyük mutluluğu evlatlarının başarısıydı…
Onlarla birlikte geçirdiği her dakika önemliydi…
Göremediği ve özlediği zamanlarda sitem etse de; ihmallerimizi iş yoğunluğumuza bağlamasını bilen ve hak verebilecek kadar sevgi dolu bir yüreği vardı…
Üç yıl önce 8 Mart günü, tam da ‘Dünya kadınlar Gününde’ onu kaybettik…
Elbette bütün kadınlar güzeldir…
Her kadının; ailesi ve yakın çevresi için büyük bir önemi vardır…
Ama bazı kadınlar vardır ki; onların ‘üstün fedakarlıkları’ gözden kaçırılamaz, unutulamaz…
Hani bazen “Kitabı yazılacak insan” derler ya…
İşte öyle bir kadındı anamız…
Acıları da, mutluluğu da yaşamış, zor ve çetin yıllara karşı direnmesini bilmiş, her türlü sıkıntıya göğüs germiş bir insandı…
Tamamı erkek altı çocuk yetiştirmenin zorluklarını yaşarken bunu mutluluğa çevirmesini becermiş bir anayı kaybetmek elbette kolay değildir…
Üçüncü ölüm yılında annemi ve son 4 yılda kaybettiğimiz 3 kardeşimizi; Mehmet’i; Mustafa ve Cemal abimizi büyük bir özlemle anıyoruz…
Ayrıca tüm kadınların bu özel gününü kutluyor, şiddetin her türlüsüne ‘hayır’ diyoruz…
Herkes, hayatta iken anne ve babaların, kardeşlerin kıymetini bilmeli; onları üzmemeli…
Ölümden sonraki duygu ve düşünceler maalesef gerçekleri değiştirmiyor…

QOSHE - Dünya Kadınlar Günü ve unutulmaz insanlar - Reşat Akar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dünya Kadınlar Günü ve unutulmaz insanlar

21 0
08.03.2024


Kıbrıs’ın en çetin yıllarıydı…
Fakirlik ve yokluk vardı…
Ayrıca hayatta kalma mücadelesi…
Aylarca evinden uzak, sığınaklarda, okul sınıflarında barınma zorunluluğu yaşandı…
İşte o çetin yıllarda altı erkek çocuğu dünyaya getiren kadınlardan biri de benim anamdı…
Şerif Akar…
Yüreği sevgi dolu bir anne…
Pişir, kurtar, yıka, ütüle; okula, askere gönder…
Her yolculukta evladın dönüşünü bekle, dur…
O’nun en büyük mutluluğu evlatlarının başarısıydı…
Onlarla birlikte geçirdiği her dakika önemliydi…
Göremediği ve özlediği zamanlarda........

© Diyalog Gazetesi


Get it on Google Play