Tuttuğun takım her zaman haklıdır.

Bundan dolayı;

Seyirciyi manipüle etmek, cüş-u huruşa getirmek çok kolaydır.

Neden?

Çünkü seyirci, bir hafta boyunca biriktirdiği enerjiyi bir şekilde atmak zorunda…

Evde hanıma!..

İşte patrona!..

Arkadaşına, komşusuna, işteki rakibine, kaynanasına vs. söyleyip de söyleyemediği her şeyi maç gününde ya rakip takıma veya hakeme söyler; içindekileri boca edip, rahat eder.

Bu durumda hakemin kararı haklı veya haksız olması önemli değil!..

Kendi takımının lehine karar verip vermemesi önemlidir.

SUUDİ ARABİSTAN’DAKİ MAÇ…

Durum böyle olunca;

Ve bunu en iyi bilenlerden biri A. Koç olunca!..

Ve de yüz yıldır kitlelerin kafasına Arap düşmanlığı işlenince…

“Tam zamanıdır” deyip, bunu değerlendirmeye kalktılar.

Araplar, istediği kadar “Valla bu işte bizim suçumuz yok… Nah işte! Kapı gibi protokol elimizde… A. Koç’un talep ettiği şeyler burada yazıyor buyurun bakın!” desin, çırpınsın taraftar dinler mi?

Başta dediğim gibi:

Taraftar hak-hukuk tarafına bakmaz, takımının kazanıp kazanmamasına bakar.

Maalesef işin realitesi böyle…

Gelelim işin psikolojik tarafına:

Her iki futbol takımımız Avrupa’da defalarca maç yaptı.

Hatta bunlardan bir tanesi Kıbrıs Rum Kesimi takımı Larnaka ile oldu.

Orada oynanan maçta, Rumların tüm tekliflerini kabul ettiler. Türk bayrağı bile stada sokulmadı.

Buna rağmen gündem olacak hiçbir tartışma yaşanmadı. Kamuoyunun bundan haberi bile olmadı.

O gün, Rumlara ses etmeyen FB yöneticileri, bugün Arabistan’da protokol dışına çıkarak bir sürü isteklerde bulunuyorlar.

Makul olanlarını (İstiklal Marşı okunması ve stada Türk bayrağı sokulmasını…) Suudi yönetimi kabul ediyor.

Ancak;

FB yönetimi, başka taleplerde de bulunuyor.

Atatürk forması!.. Sloganik pankart açma vs.

Bu talebi Suudiler kabul etse bile FİFA kurallarına aykırı olduğu için riske girecekler...

Haliyle bunu ret ediyorlar.

Wayy sen misin kabul etmeyen!

Rumların karşısında ses etmeyen Koç…

Birden aslan kesilip, arkasındaki sermaye, medya ve taraftar kitlesinin gücüne güvenerek!..

Dündarlar ve çölajanlarla birlikte ortalığı velveleye verdiler.

Neden?

Çünkü;

1- Yerel seçimler yaklaşıyor (Şov yaparak suçu hükumete atsalar ve taraftarlarından yüzde 1’lik bir kısmı, CHP’ye kitleseler kârdır)

2- Araplarla aramız düzeliyor (İsrail ve İngilizler bundan rahatsız olur. ABD’nin de işine gelmez)…

3- Arap sermayesi yavaş yavaş Avrupa yerine Türkiye’ye yöneliyor (En büyük korkuları bu!)

4- Türkiye, yat turizmi ve kruvazör seyahatlerinde öne çıkmaya başladı. Dünyaca ünlü zenginler, gelip Ege’de demir atıyor, ülkemize etek dolusu döviz bırakıyorlar.

Bunların arasında;

Alen Muks.. Abromovic.. Bin Selman’ın kuzeni Tamimi vs. var. Tamimi’nin dünyaca meşhur yatı, defalarca Bodrum’a demirledi. (Tamimi’nin Türkiye’yi tercihi, kendisine pahalıya patladı. Malum operasyonla 1-2 milyar dolar civarında vererek canını zor kurtulabildi)

5- Fransa’da Arap olan bir tur operatörü gelecek sezon Türkiye rezervasyonlarını askıya almış.

Biz maç iptali, Atatürk tişörtü vs.’yi konuşurken meğerse nerelere kadar uzanmış.

Demek ki;

Futbol sadece futbol değilmiş.

Bunu da…

En iyi FB ve GS yöneticileri bilir. Koç da bu kadar işi arasında gidip boşuna kulüp başkanı olmamış.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

QOSHE - Emin Batur Maçta mantık aranmaz! - Emin Batur
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Emin Batur Maçta mantık aranmaz!

4 0
02.01.2024

Tuttuğun takım her zaman haklıdır.

Bundan dolayı;

Seyirciyi manipüle etmek, cüş-u huruşa getirmek çok kolaydır.

Neden?

Çünkü seyirci, bir hafta boyunca biriktirdiği enerjiyi bir şekilde atmak zorunda…

Evde hanıma!..

İşte patrona!..

Arkadaşına, komşusuna, işteki rakibine, kaynanasına vs. söyleyip de söyleyemediği her şeyi maç gününde ya rakip takıma veya hakeme söyler; içindekileri boca edip, rahat eder.

Bu durumda hakemin kararı haklı veya haksız olması önemli değil!..

Kendi takımının lehine karar verip vermemesi önemlidir.

SUUDİ ARABİSTAN’DAKİ MAÇ…

Durum böyle olunca;

Ve bunu en iyi bilenlerden biri A. Koç olunca!..

Ve de yüz yıldır kitlelerin kafasına Arap düşmanlığı işlenince…

“Tam zamanıdır” deyip, bunu değerlendirmeye kalktılar.

Araplar, istediği kadar “Valla bu işte bizim suçumuz yok… Nah işte! Kapı gibi protokol elimizde… A. Koç’un talep ettiği şeyler burada yazıyor buyurun bakın!” desin, çırpınsın taraftar dinler mi?

Başta dediğim gibi:

Taraftar hak-hukuk tarafına bakmaz, takımının kazanıp kazanmamasına bakar.

Maalesef işin realitesi böyle…

Gelelim işin psikolojik tarafına:

Her........

© Dikgazete.com


Get it on Google Play