Türkiye gibi adaletsizliğin toplumun tüm hücrelerine nüfuz ettiği bir ülkede, “sıfatı ne olursa olsun herkesin kanun karşısında eşit olduğu” iddiası karşısında acı acı gülebilir ya da avazınız çıktığı kadar haykırabilirsiniz.

Yunus Emre Göçer’in hikâyesini köşeme alıyorum ki bu utanç verici olayı ben de kayda geçireyim; iki çocuk babası, 38 yaşındaki genç bir insan canından olurken onun ölümüne yol açan suçlunun nasıl paçayı kurtardığını duyurayım.

Muhammet Hasan Şeyh Mahmut... Somali cumhurbaşkanının oğlu.

30 Kasım’da İstanbul Fatih’te motokurye Göçer’e arabasıyla çarparak ağır yaralanmasına neden oldu. Aynı gün ifadesi alınıp serbest bırakıldı. Sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü.

Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı ek raporda Şeyh Mahmut “asli kusurlu” bulundu. Ancak polis gözaltı işlemi için evine gittiğinde 2 Aralık’tan beri kayıp olduğu ortaya çıktı. Yani elini kolunu sallaya sallaya Türkiye’den ayrılmıştı!

Göçer, altı gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 8 Aralık’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Şeyh Mahmut’un yakalanması için uluslararası tutuklama emri çıkartıldığını duyurdu. İlk olay incelemesi yaparak araç sürücüsü hakkında “kusursuzluk raporu” veren polisler hakkında soruşturma açıldı.

O tarihte açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “sıfatı ne olursa olsun herkesin kanun karşısında eşit olduğunu” söyledi. Göçer’in eşi, 13-15 Aralık’ta alınan ifadesinde şikâyetçi olurken 20 Aralık’taki ifadesinde “herhangi bir şikâyetinin bulunmadığını” beyan etti.

Altı yıla kadar hapsi istenen Şeyh Mahmut, 12 Ocak’ta Türkiye’ye gelerek ara celsede ifade verdi. Bunun üzerine hakkındaki yakalama kararı ve yurtdışı yasağı kaldırıldı, serbest bırakılarak duruşmalardan vareste tutulmasına karar verildi.

Bu ibret verici dava nasıl sonuçlandı?

16 Ocak’taki duruşmada, suçlu Şeyh Mahmut’a verilen üç yıl hapis cezası önce takdiri indirimi ile iki yıl altı aya düşürüldü. Ardından bu ceza 27 bin 300 lira para cezasına çevrildi. Ankara’da bir kurye, motosikletinin arkasına, “Bu kuryenin canı 27 bin 300 TL” yazarak bu utancı protesto etti!

Tersini düşünelim; bir motokurye, nüfuzlu birinin oğluna çarpıp ölümüne yol açsa ve “asli kusurlu” bulunsa yine sadece para cezası ile kurtulur muydu?

Bakan Tunç, “Taksirle işlenen suç, mahkemenin takdiri... Şikâyetçinin vazgeçmiş olması da böyle bir sonuç doğurdu” diyor. Oysa hukukçular, iki buçuk yıllık hapis cezasının para cezasına çevrilmesinin olağandışı olduğunu, bir yıl ve üstündeki cezaların paraya çevrilmesi durumuyla karşılaşmadıklarını ifade ediyor.

Türkiye’de insan hayatının ne kadar değersiz olduğunu ortaya koyan bir olaydır bu. Asker oğulları PKK tarafından öldürülen çadırdaki deprem mağduru aileye elektrikli soba götürüldüğünde içimiz yandıktan sonra bunu da yaşadık bu ülkede...

İçişleri Bakanlığı yapan ve bir siyasi partinin genel başkanı olan Meral Akşener’in Sivas’a gidip hiç utanmadan, sıkılmadan “mertçe işlenen siyasi cinayetler”den söz edebildiği Türkiye’de ne mertlik kaldı ne de adalet!

QOSHE - Ölüme yol açtı, para ödedi, çekti gitti - Zülâl Kalkandelen
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ölüme yol açtı, para ödedi, çekti gitti

84 5
21.01.2024

Türkiye gibi adaletsizliğin toplumun tüm hücrelerine nüfuz ettiği bir ülkede, “sıfatı ne olursa olsun herkesin kanun karşısında eşit olduğu” iddiası karşısında acı acı gülebilir ya da avazınız çıktığı kadar haykırabilirsiniz.

Yunus Emre Göçer’in hikâyesini köşeme alıyorum ki bu utanç verici olayı ben de kayda geçireyim; iki çocuk babası, 38 yaşındaki genç bir insan canından olurken onun ölümüne yol açan suçlunun nasıl paçayı kurtardığını duyurayım.

Muhammet Hasan Şeyh Mahmut... Somali cumhurbaşkanının oğlu.

30 Kasım’da İstanbul Fatih’te motokurye Göçer’e arabasıyla çarparak ağır yaralanmasına neden oldu. Aynı gün ifadesi alınıp serbest bırakıldı. Sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü.

Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı ek raporda Şeyh Mahmut “asli kusurlu” bulundu. Ancak polis gözaltı işlemi için evine gittiğinde 2 Aralık’tan beri kayıp olduğu ortaya çıktı. Yani elini kolunu sallaya sallaya Türkiye’den ayrılmıştı!

Göçer, altı gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play