Şeytan-ı Racim-10.10.10
Ankara Tren Garı, Cumhuriyetin belleğinde bir istasyondan fazlasıdır.
Orada vedalaşılır, orada kavuşulur. Orası, en insani hafıza mekânıdır.
Onuncu ayın, onuncu günü, saat on. Tam on yıl geçti.
Her dinde, her inançta en büyük günah insan öldürmektir. Cinayet, Tanrı’ya karşı işlenmiş bir baş kaldırıdır. İnanç, nefretin bahanesi olarak kullanıldı, bu yasak yeniden çiğnendi. Kutsal sözlerin içi boşaltıldı.
İsrail’de “toprak vaadi” diyerek çocuk öldürenle, bu topraklarda “dava” diyerek bomba taşıyanın farkı yoktur. Terörizmin de yaptığı budur; bir “inancı”, bir kimliği, bir davayı bahane ederek insan öldürmeyi kendine hak görmek.
İkisi de “inancı” kendi suçuna kılıf yapar. İkisi de Tanrı’yı ortak veya tanık gösterir.
“Şeytan” kavramı farklı isimlerde de olsa hemen her inançta vardır.
10.10.10. kodu ile işlenen toplu cinayetin failleri on yıldır yakalanamadı. Yakalanacak olsalar da zaten “Şeytana uyduk!” anlamına gelen laflar edeceklerdi.
Nereden mi biliyoruz?
Tüm zamanların insan ruhunu en iyi derinden tercüme eden, Tayyip Bey’in de okuduğunu söylediği romancı Dostoyevski’den:
“Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgâr sert esti. Üç tüy düştü şeytandan. Birisi paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir şey yapmadı.”
Şeytanizm de terörizm gibi, faşizmin evrilmiş halidir. Teröristler, şeytana vekalet........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin