Önce 1920 yılına gidelim. Mustafa Kemal Paşa, 1920:
“…Ermeni vukuatı, bütün Hristiyan dünyasını aleyhimize sevk eden sebeplerin en mühimlerinden olduğu…”
Doksan yıl sonra bir başka tespit. Büyükelçi Şükrü Elekdağ, 2010:
“Bugüne kadar soykırım iddiası, uluslararası alanda Ermenistan’a ilaveten birçok devlet tarafından Türkiye üzerinde baskı kurmak, Türk dış politikasını yönlendirmek ve ödünler elde etmek amacıyla kullanılmıştır. Bu alanda Ermenistan tarafından Türkiye aleyhinde sürdürülen yoğun kampanya ülkemiz açısından ağır bir imaj sorunu yarattığı gibi dış politikamızın ana eksenlerine de ipotek koymaktadır.”
Ağır imaj sorununun sonucu: Aralarında ABD, Rusya, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İtalya ve İsviçre’nin de bulunduğu 30 Hristiyan ülke ve Vatikan Yönetimi, ERMENİ DİYASPORASININ baskılı talepleri doğrultusunda, 1915-1916 yıllarında yaşanan olayların SOYKIRIM olduğunu ve 1.5 – 2 milyon Ermeni’nin öldürüldüğünü kabul eden parlamento kararları almış ve uluslararası kamuoyuna ilan etmişlerdir.
Bu 30 ülkenin toplam nüfusu 1.4 milyar olup dünya Hristiyan camiasının % 60’na eşittir.
Son olarak bir tespit daha: Türkiye’nin yaklaşık 500 milyar dış borcu bu 30 ülkenin anılan en önemli sekiz veya dokuzunadır.
500 milyar dolar, 25 Aralık 2023 günü bkz. kaç lira: 14 660 000 0000 000 TL. Yanlış saymadınız; 660’dan sonra tam 9 sıfır var.
Şimdi içinde bulunduğumuz bu duruma bakalım:
Bir yanda bir avuç yalancı Ermeni’nin absürt iddiasına inanan (inanmak isteyen) Hristiyanların en önemlilerinin parlamento kararları: “Türkler katildir.”
Öte yanda ürettiğimizden daha fazlasını tüketerek ürettiğimiz dış borçla bu, bizi dünya kamuoyuna “katiller” diye ilan eden, Hristiyan ülkelere özde bağımlı sözde bağımsız Türkiye.
TÜRKİYE’NİN TEMEL HEDEFİ BU DURUMDAN ÇIKMAK OLMALIDIR.
Her şeyden önce, yanlış parlamento kararlarının iptali sağlanmalıdır.
Nasıl mı? Şöyle:
“ÇIKIŞ” yolunda ilk adım; kararı OYBİRLİĞİ ile alınmış 2 ülkeden biri olan (diğeri ABD), yapılırsa:
BİR – Türklerin, ne zaman ihtiyaçları olduysa Polonyalılara yardım ettikleri hatırlatılarak,
(Bkz. Polonya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nin 2015 yılında yayımladığı “II. Dünya Savaşı’nda Ankara’da Polonyalı Havacılar” kitabı, özellikle 86. sayfadaki Polonya Dışişleri Bakanlığı’nın şu Açıklaması: “2. Dünya Savaşında … Türk yetkililer Polonya’dan iltica edenlere ve Polonya Merkez Bankası’nın altın rezervlerinin kurtarılmasına yardımcı oldular.”)
İKİ – 4 ABD Arşiv Belgesi, 1 Rus Arşiv Belgesi ve 4 önemli Ermeni yayınına dayalı olarak; Batum’da 4 Haziran 1918 günü Osmanlı – Ermeni “Barış ve Dostluk Antlaşması” imzalandığında 1 586 000 Osmanlı Ermeni’sinin HAYATTA olduğunu belgeleyerek.

QOSHE - Türkiye’nin temel hedefi - M. Arif Demirer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye’nin temel hedefi

3 0
25.12.2023

Önce 1920 yılına gidelim. Mustafa Kemal Paşa, 1920:
“…Ermeni vukuatı, bütün Hristiyan dünyasını aleyhimize sevk eden sebeplerin en mühimlerinden olduğu…”
Doksan yıl sonra bir başka tespit. Büyükelçi Şükrü Elekdağ, 2010:
“Bugüne kadar soykırım iddiası, uluslararası alanda Ermenistan’a ilaveten birçok devlet tarafından Türkiye üzerinde baskı kurmak, Türk dış politikasını yönlendirmek ve ödünler elde etmek amacıyla kullanılmıştır. Bu alanda Ermenistan tarafından Türkiye aleyhinde sürdürülen yoğun kampanya ülkemiz açısından ağır bir imaj sorunu yarattığı gibi dış politikamızın ana eksenlerine de ipotek koymaktadır.”
Ağır imaj sorununun sonucu: Aralarında ABD, Rusya, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İtalya ve İsviçre’nin de bulunduğu 30 Hristiyan ülke ve Vatikan Yönetimi, ERMENİ DİYASPORASININ baskılı talepleri doğrultusunda, 1915-1916 yıllarında yaşanan olayların SOYKIRIM olduğunu ve 1.5 – 2........

© Anayurt


Get it on Google Play