1 Ekim 1974 tarihinde ADALET Gazetesinde, 2. Sayfanın sol üst köşesinde, haftada 6 gün “BİZ BİZE BENZERİZ” başlığı altında köşe yazısı yazmaya başladım. 1982 yılı ortalarına kadar yaklaşık 8 yıl boyunca 2 400 yazı…
14 Kasım 1974 tarihli yazımın başlığı, “POLİTİKACI KÜSMEZ” muhatabı da müstafi Başbakan Ecevit idi. Ecevit, aynı yıl Şubat ayında kendisini Başbakan seçen, Temmuz ayında Kıbrıs Barış Harekatını onaylayan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne küsmüştü:
“9 Kasım 1974 tarihinde CHP Gençlik Kolları Kurultayında CHP başkanı yine duygusallaşarak demokrasi rejiminin kuvvetini bulduğu Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna çattı; adeta küstü. Doğrusu bu parlamento önünde bir gün kalkıp da “Yüce Meclisiniz” diye nasıl konuşabilir bundan sonra bilemeyiz.
“Başbakanlık yapmış, o Mecliste en fazla üyesi olan bir partinin genel başkanı olan Sayın Ecevit “Yüce Meclis’e” küsüp onu “Çağdışı” kalmakla suçlarken bir daha o meclise hitap edeceği zaman bu küskünlüğünü nasıl izah edebileceğini düşünmeliydi. Meclislere küsmek bir bakıma millete küsmek değil de nedir?
“Politikacının üyesi olduğu bir millet meclisine ve dolayısı ile milletinin büyük bir çoğunluğuna küsmesi çok yanlıştır.” ADALET Gazetesi, 14 Kasım 1974
1974’de ECEVİT BÖYLEYDİ. KÜSERDİ ANİDEN. BUGÜN DE KÜSENLER OLUŞTU
14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce 6 muhalefet partisinin (CHP, İYİ P., SP, DEVA P., GELECEK P. ve DP) oluşturdukları bir 6’lı Masa vardı. Bu 6 partinin liderleri yaklaşık bir buçuk yıl ayda bir kez toplanırlar ve kazanacakları seçimden sonra, “bu ucube rejimi” nasıl değiştireceklerini konuşurlardı. 6’lı Masa’nın en karizmatik lideri, İYİ Parti Genel Başkanı Bayan AK – ŞEN – ER idi. Sık sık, “Ben Başbakan olacağım” der ve partisinin oyunun yüzde “15 – 20 bandında” olduğunu iddia ederdi.
Seçimden birkaç hafta önce bu “AK” ve “ŞEN” Hanım, masadan hışımla kalktı. Zehir zemberek yazılı bir açıklama ile. Beşine de KÜSMÜŞTÜ. Veliaht başkanlar (İBB ABB Başkanları) devreye girdiler yeniden masaya oturttular ama artık “ŞEN” değildi.
Seçimden sonra herkese küstü ve “Yerel Seçimlerde 81 İlde 81 İYİ Parti adayı” ilan edildi. Artık veliaht başkanlara da küsmüştü.
Şunu söyleyebiliriz: “Yerel seçimlere MUHALEFET, MUHALEFETE KÜS gidiliyor.”
BAYAR (93) 26 OCAK 1976 GÜNÜ BANA (36) MERKEZ BANKASI’NI ANLATMIŞTI
ADALET Gazetesi’nin sahibi, usta gazeteci, yumuşak dilli, sert ve keskin kalemli Turhan Dilligil idi. Gazete, Demirel’in hatalarını yayımlar ve Bayar’ın açıkça desteklediği Demokratik Parti’ye yakın bir konumda idi. Gazete Bayar’a düzenli bir şekilde postalanırdı.
7 Ocak 1976 günü Bayar; kurmuş olduğu Demokrat Parti’nin kuruluşunun 30. Yıldönümü için Başkent Ankara’ya gelmişti. ADALET Gazetesini de ziyaret etmişti. İlk kez o gün tanışmış ve Turhan Bey’in odasında uzun uzun konuşmuştuk. Merkez Bankası ile ilgili bir yazıma değinerek, “İstanbul’a gelirsen sana kuruluşunu (1930) anlatırım.” demişti.
26 Ocak 1976 günü İstanbul Çiftehavuzlar’daki Bayar Köşkü’nde kuruluş belgelerini de görerek Merkez Bankamızı kurucularından Bayar’dan dinlemiştim. Aklımda kalanlar:
“Ekonominin hem beyni hem kalbidir. Müdahale edilmemelidir. Kendi içinden yetişmiş deneyimli kişilerin yönetimi en uygun yönetim biçimidir.” Örnek olarak çok iyi tanıdığım Naim Talu’yu göstermişti. Bunları hatırlayınca, yeni başkan, ABD Amazon şirketinden ithal Sn. F Kahraman’ın; N. Talu, C T Sadıklar ve O Şıklar’dan çok farklı olduğunu düşünüyorum.

QOSHE - Politikacı küsermiş - M. Arif Demirer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Politikacı küsermiş

5 0
13.02.2024

1 Ekim 1974 tarihinde ADALET Gazetesinde, 2. Sayfanın sol üst köşesinde, haftada 6 gün “BİZ BİZE BENZERİZ” başlığı altında köşe yazısı yazmaya başladım. 1982 yılı ortalarına kadar yaklaşık 8 yıl boyunca 2 400 yazı…
14 Kasım 1974 tarihli yazımın başlığı, “POLİTİKACI KÜSMEZ” muhatabı da müstafi Başbakan Ecevit idi. Ecevit, aynı yıl Şubat ayında kendisini Başbakan seçen, Temmuz ayında Kıbrıs Barış Harekatını onaylayan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne küsmüştü:
“9 Kasım 1974 tarihinde CHP Gençlik Kolları Kurultayında CHP başkanı yine duygusallaşarak demokrasi rejiminin kuvvetini bulduğu Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna çattı; adeta küstü. Doğrusu bu parlamento önünde bir gün kalkıp da “Yüce Meclisiniz” diye nasıl konuşabilir bundan sonra bilemeyiz.
“Başbakanlık yapmış, o Mecliste en fazla üyesi olan bir partinin genel başkanı olan Sayın Ecevit “Yüce Meclis’e” küsüp onu “Çağdışı” kalmakla suçlarken bir daha o meclise hitap edeceği zaman bu küskünlüğünü nasıl izah edebileceğini düşünmeliydi. Meclislere küsmek bir bakıma millete küsmek değil de nedir?
“Politikacının üyesi olduğu bir millet meclisine ve dolayısı ile........

© Anayurt


Get it on Google Play