İsrail’in; HAMAS saldırısına karşı meşru bir savunma olarak başlattığı ancak kısa bir süreden sonra tam bir soykırıma dönüşen, hiç hız kesmeden bir aydır sürdürdüğü harekat, Türkiye’ye önemli bir fırsat sunmuş bulunuyor:
Başta Vatikan Yönetimi ve Türkiye’ye yönelik absürt soykırım iddialarını kabul eden parlamento kararı alan 30 Hristiyan ülkeler olmak üzere dünya kamuoyuna 1915 yılında Osmanlı’nın yaptıkları ile bugün İsrail’in neler yapmakta olduğunun arasındaki farkları herkesin anlayacağı bir üslupla sunmak ve sonuçlarını izlemek.
Örnek bir uygulama şöyle olabilir, olmalıdır: Her fırsatta Türkiye’ye dostluk mesajları gönderen şişman Venezuelalı Maduro, 2005 yılında parlamento başkanı iken aldığı karar şu cümle ile başlıyor: “Türkler insanlık tarihinin ilk planlı soykırımını yaptılar… 2 milyon Ermeni öldü…” Bu sözde dost olan kişiye şu mesaj verilmelidir: “Al, incele, aradaki farkı gör, o yanlış kararını iptal et, aksi takdirde diplomatik ilişkileri iptal ediyor, elçiliğimizi kapatıyoruz.”
Aşağıdaki bölüm (tırnak içinde) emekli bir generalin Gazze katliamının başlangıç safhasında yazdığı bir yazıdan alıntılanmıştır:
“Türkiye’ye yönelik soykırım iddiaları, başta ABD olmak üzere emperyalist Batı ülkeleri tarafından Türkiye’nin Dış Politikasına ipotek koymak amacıyla sürekli gündemde tutulmaktadır.
“Bu hususları belgelerle ortaya koymayı amaç edinen TEKAR Vakfının ilk yıl çalışmalarının tamamlamak üzere olduğu bu zaman diliminde, tüm dünya, ABD ve Batı destekli İsrail’in gerçek bir soykırıma varan eylemler serisini naklen izlemektedir.
“İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinde maruz kaldığı saldırıların ardından, Gazze halkına yönelik eşi görülmemiş bir hava saldırısı başlatmıştır. Bununla paralel olarak Gazze kuzeyinde yaşayan bir milyonu aşkın Filistinlinin 24 saat içerisinde bölgeyi boşaltarak güneye göç etmesini istemiştir. Bir kısım halkın buna uygun hareket ettiği günlerde dahi İsrail gerek göç edenlere gerek yerinde kalmak zorunda olanlara ve gerekse göç edilmesini istediği Gazze güneyine yönelik hava bombardımanına devam etmiş ve halen etmektedir. Şu ana kadar İsrail’in bu saldırıları sonucunda bir milyona yakın insan yerinden edilmiş, Gazze’de neredeyse taş üstünde taş kalmamış, hastaneler, okullar, camiler ve kiliseler de vurularak bilinçli bir katliam yapılmıştır.
“İsrail, tüm bu katliamı başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batılı ülkelerden aldığı maddi, politik ve manevi destekle yapmış ve yapmaktadır. Başta BM ve BM’ye bağlı kuruluşlar dahi yaşananlar karşısında isyan eder noktaya gelmiştir.
“Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu katliamı, 1915 yılında ülkemizin sorumlu tutulmaya çalışıldığı olaylarla kıyaslamak, olayların nasıl tersyüz edildiğini, ne derece ikiyüzlü politikalar izlendiğini ve emperyalist ülkelerin çıkarları söz konusu olunca en acımasız katliamların nasıl masum gösterildiğini ortaya koymak açısından yerinde olacaktır. Bu kıyaslama, TEKAR vakfının çalışmalarının doğru bir yolda olduğunu ve çok daha fazlasını ortaya koyabileceğini göstermesi açısından da önem arz etmektedir…”
“Burada esas üzerinde durulması gereken nokta, günümüzde soykırıma varan İsrail’in eylemlerine destek veren başta ABD, İngiltere ve diğer Batılı ülkelerin, İsrail’in bu eylemlerini ‘vatan savunması’ kavramı ile kamufle etme gayretleridir…
ACİLEN “URFA’da bir AUSCHWITZ YOKTU” BAŞLIĞI ile İNGİLİZCE
24 sf. bir YAYIN
Hitler, 4 yılda 3 m. Yahudi’yi nasıl öldürdü? Osmanlı, 1915 yılında ne yaptı? İsrail 2023 yılında Gazze’de herkesin gözünün ölünde, ABD ve AB’nin onayı ile ne yapıyor? Son bir soru: Hangisi SOYKIRIM, hangisi değilmiş?

QOSHE - Bu fırsatı değerlendirelim - M. Arif Demirer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bu fırsatı değerlendirelim

6 0
06.11.2023

İsrail’in; HAMAS saldırısına karşı meşru bir savunma olarak başlattığı ancak kısa bir süreden sonra tam bir soykırıma dönüşen, hiç hız kesmeden bir aydır sürdürdüğü harekat, Türkiye’ye önemli bir fırsat sunmuş bulunuyor:
Başta Vatikan Yönetimi ve Türkiye’ye yönelik absürt soykırım iddialarını kabul eden parlamento kararı alan 30 Hristiyan ülkeler olmak üzere dünya kamuoyuna 1915 yılında Osmanlı’nın yaptıkları ile bugün İsrail’in neler yapmakta olduğunun arasındaki farkları herkesin anlayacağı bir üslupla sunmak ve sonuçlarını izlemek.
Örnek bir uygulama şöyle olabilir, olmalıdır: Her fırsatta Türkiye’ye dostluk mesajları gönderen şişman Venezuelalı Maduro, 2005 yılında parlamento başkanı iken aldığı karar şu cümle ile başlıyor: “Türkler insanlık tarihinin ilk planlı soykırımını yaptılar… 2 milyon Ermeni öldü…” Bu sözde dost olan kişiye şu mesaj verilmelidir: “Al, incele, aradaki farkı gör, o yanlış kararını iptal et, aksi takdirde diplomatik ilişkileri iptal ediyor, elçiliğimizi kapatıyoruz.”
Aşağıdaki bölüm (tırnak içinde) emekli bir generalin Gazze katliamının başlangıç safhasında yazdığı bir yazıdan alıntılanmıştır:
“Türkiye’ye yönelik soykırım iddiaları,........

© Anayurt


Get it on Google Play