Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılında karşılaşabileceğimiz sorunları irdeleyen yazımızın son bölümüne Bakü’deki faaliyetimiz sebebiyle ara vermek durumunda kaldık.

Bugün sizlere biraz Bakü’den bahsedeceğim için bu ara verme maalesef bir hafta kadar daha uzaycak.

27 Ekim tarihinden itibaren Azerbaycan’da bulunan Atatürk Merkezi’nin daveti üzerine Amasya Üniversitesi’nden Profesör dr. Serap Taşdemir hocamızla birlikte Bakü’deydik.

Uçağımızın, Bakü Haydar Aliyev havalimanına indiği andan itibaren kendi evimizde gibiydik.. Azerbaycan, TC vatandaşlarından vize istemiyor.. Türkiye’ye girer gibi elinizi kolununuzu sallayarak Bakü’ye girmek çok güzel bir duygu. Herkesle Türkçe konuşabilmek çok hoş gerçekten.

Azerbaycan kendi zenginlik kaynaklarına sahip çıktıkça ekonomik ve sosyal gelişmesi de çok çok artmış. Bakü çok gelişmiş. Hazar denizi de bu hürriyet ve milli kimliğin ortaya çıkmasından adeta coşmuş. Gündüzü başka güzel, gecesi başka güzel.

Bakü’ye vardığımız ilk akşam otelimizin restoranından ve odamın balkonundan Hazar’ı izlerken, görünen son ışıkların arkasında Bakü’ye yakın Nargin adasının ışıkları vardı. 1. Dünya savaşında, Rusların aldıkları Türk esirlerini geçici olarak tuttukları esir kampı olan bu “Ölüm adası”ndaki şehitlerimizin ruhlarını selamladık ve dualarımızı gönderdik o akşam.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı da Bakü’de kutladık. Kutlamalarımıza Şehitler Hıyabanı denilen Ağaçlı yoldan başladık. Elçiliğimiz, maalesef bir gün önceki müracaatımız geç oldu diye, bizi akşam verilen Cumhuriyet resepsiyona almadı. Biz de Türkiye Cumhuriyeti’nin 2 tarih Profesörü ve TSK’nin emekli bir kıdemli albayı olarak kendimiz, çiçeğimizi koyduk şehitlerimize, dualarımızı ettik. 20 Ocak şehitlerimize de karanfil bıraktık.

Her yerde Türk bayrakları ve Azerbaycan bayrakları birlikte dalgalanıyordu. Azerbaycan bandosu şehitlerimizin bulunduğu Hıyaban’da mehter marşı çalıyordu. Duygulandık, gururlandık, gözlerimizle nemlendi. Ve iyice anladık o zaman “Bir Millet, iki Devlet” ne demek. Azerbaycan da ilk Cumhuriyetini 1918 yılında Mayıs ayında kurdu. Ama bu Cumhuriyet 1920 Nisan ayında yıkıldı.

SSCB döneminde 1 Mayıs işçi bayramına zorla şiir yazdırılan şairin ( Galiba Ahmet Cevat) mısraları geldi aklıma:

“Ben her gelecek mayıs için pek çok ümitler bağlarım,

Her gelecek 3 için nisan ağlar, ben ağlarım.. “

Orada duygulanıp Cumhuriyetimizin 100. yılı için şu mısraları karaladım:

CUMHURİYET

Zaman zaman sarsıldı ama ayakta kaldı,

Egemenlik, özgürlük, kardeşlik ve hürriyet,

Yavaş ama kararlı uzun mesafe aldı,

Atatürk‘ün kurduğu yüz yıllık Cumhuriyet. (29.10.23 -Bakü).

Bu arada görevimizi de yaptık elbette. 28 Ekim saat 12.00-14.30 arasında Azerbaycan’da Atatürk Merkezi toplantı salonunda, alanlarında uzman akademisyen, milletvekili, Merkez de görevli tarihçiler ve Bakü üniversitelerinden gelen öğrenci ve akademisyenlerden oluşan seçkin bir topluluk önünde Cumhuriyete giden yolu ve Atatürk’le ilgili Ermeni iddialarını konuştuk. Yaklaşık 90 dakikalık sunumlardan sonra tartışmalı ve canlı bir soru- cevap bölümüyle görevimizi tamamladık.

Diğer zamanlar şehir gezisine çıktık Bakü’de. Hazar içine yapılmış gemi görünümlü restoranda (Rubej) çay ve Hazar kıyısındaki bayrak Meydanında yürüyüş… Bakü hem gece hem gündüz bütün ihtişamıyla karşımızdaydı. Hem yeni, modern Bakü, hem Nuri Paşa ve Kafkas İslam Ordusunun girip kurtardığı eski Bakü…

Azerbaycan’da başkentin dışındaki şehirlerde ve köylerde nüfus çok az. Ülke nüfusunun yarısı Bakü’de yaşıyor. Bakü güzel bir şehir. Bakü metrosu görülmesi gereken yerlerden biri. Bakü’deki güzel binaların çoğu Çarlık zamanında veya Sovyet devrinde yapılmış. 1991 bağımsızlık sonrası da çoğu restore edilmiş. O binaların yanında son zamanlarda yapılan gökdelenler, şekil olarak hilalli, alevli binslar Bakü’ye modern bir güzellik katmış. Haydar Aliyev Müzesi, mimarisi, dizaynı ve sunumuyla bunların en güzellerinden biri.

Eski güzel binalardan biri de çarlık zamanında Bakü’lü zengin sanayici ve petrolcü Zeynelabdin Tağızade’nin 1895’te yapılmış sarayı. Şimdi müze olan bu sarayda Tağızade, Nargin adasındaki esir subaylarımızın ve askerlerimizin önemli bir kısmını yetkililerden izin alarak misafir etmiş. Hatta bazı subay esirlerimizin kaçmasına da büyük yardımları olmuş .Tağızade’nin heykeli şehrin merkezinde. Heykelin yanındaki yazıda Tağızade’nin Azerbaycan’da kızlar için ilk laik okulu 1901 yılında açtığı yazılı.

Çok çok sıcak ve samimi bir karşılama ile karşılaştık. Kendi insanımızı, kendi dilimizi , kendi şehrimizi ve de kendi yüzümüzü gördük Bakü’de…

QOSHE - Bakü şehrimizden selamlar… - Cemalettin Taşkıran
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bakü şehrimizden selamlar…

14 26
08.11.2023

Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılında karşılaşabileceğimiz sorunları irdeleyen yazımızın son bölümüne Bakü’deki faaliyetimiz sebebiyle ara vermek durumunda kaldık.

Bugün sizlere biraz Bakü’den bahsedeceğim için bu ara verme maalesef bir hafta kadar daha uzaycak.

27 Ekim tarihinden itibaren Azerbaycan’da bulunan Atatürk Merkezi’nin daveti üzerine Amasya Üniversitesi’nden Profesör dr. Serap Taşdemir hocamızla birlikte Bakü’deydik.

Uçağımızın, Bakü Haydar Aliyev havalimanına indiği andan itibaren kendi evimizde gibiydik.. Azerbaycan, TC vatandaşlarından vize istemiyor.. Türkiye’ye girer gibi elinizi kolununuzu sallayarak Bakü’ye girmek çok güzel bir duygu. Herkesle Türkçe konuşabilmek çok hoş gerçekten.

Azerbaycan kendi zenginlik kaynaklarına sahip çıktıkça ekonomik ve sosyal gelişmesi de çok çok artmış. Bakü çok gelişmiş. Hazar denizi de bu hürriyet ve milli kimliğin ortaya çıkmasından adeta coşmuş. Gündüzü başka güzel, gecesi başka güzel.

Bakü’ye vardığımız ilk akşam otelimizin restoranından ve odamın balkonundan Hazar’ı izlerken, görünen son ışıkların arkasında Bakü’ye yakın Nargin adasının ışıkları vardı. 1. Dünya savaşında, Rusların aldıkları Türk esirlerini geçici olarak tuttukları esir kampı olan bu “Ölüm adası”ndaki şehitlerimizin ruhlarını selamladık ve dualarımızı gönderdik o akşam.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı da Bakü’de kutladık. Kutlamalarımıza Şehitler Hıyabanı denilen Ağaçlı yoldan başladık. Elçiliğimiz, maalesef bir gün önceki müracaatımız geç oldu diye, bizi akşam verilen........

© Anayurt


Get it on Google Play