menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye'nin insani diplomasisi: Krizlere karşı küresel vizyon

8 0
11.12.2025

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Ekşi, Türkiye’nin insani diplomasi odaklı dış politika yaklaşımını ve küresel krizlerde üstlendiği rolü AA Analiz için kaleme aldı.

​​​​​​​***

Mazlum ve mağdurlara, insancıl hukuk çerçevesinde temel haklarını korumaya dönük yardım sunma şeklinde tanımlanan insani diplomasi, aslında Türk devlet geleneğinde ilk dönemlerden itibaren varlığını sürdürüyor. Osmanlı Devleti döneminde "cihanpenah" anlayışıyla uygulanan insani diplomasisini Türkiye Cumhuriyeti de kesintisiz olarak devam ettiriyor. Kurumsal olarak 1868'de kurulan Türk Kızılay ile Türkiye, insani yardım diplomasisini küresel düzeyde uygulamaya devam ediyor. Türkiye 2020'de insani duruşu dış politikasının temel ilkesi olarak belirleyerek bu alanda küresel düzeyde öne çıktı. Nitekim uluslararası yardım endekslerinde ilk sıralara yükselen Türkiye, uluslararası kuruluşlar tarafından dünyanın donör-bağışçı ülkesi olarak kabul ediliyor.

Özünde insanı merkeze alan bir diplomasi türü olarak insani diplomasi, normatif olarak insani sorumluluk anlayışıyla hareket eder. İnsani diplomasiyle birlikte savaş, doğal afet, salgın, açlık, yoksulluk gibi kriz durumlarında temelde mazlum ve mağdurlara yardım ulaştırarak kriz diplomasisi uygulanıyor. Ayrıca iç savaş ve çatışma durumlarında barış diplomasisi olarak uygulanan insani diplomasi, krizleri çözmenin yanında duygusal bağ ve dostluk köprüleri de kurma işlevleriyle öne çıkıyor.

Aslında sadece kriz durumlarında uygulanan insani diplomasi, "ad-hoc" (geçici) diplomasi niteliğinde olmasına rağmen artık günümüzde daimi uygulanan bir diplomasi türüne dönüşmüştür. Günümüzdeki iç savaş ve savaşlar uzun sürüyor ve krizler süreklilik arz ediyor. Bu sebeple, kriz diplomasisi olarak "insani diplomasi" sürekli diplomasi niteliğine bürünmüştür.

Ünlü düşünür Antonio Gramsci'nin "Eski dünya ölüyor, yeni dünya doğmak için çabalıyor: Şimdi canavarların zamanı" ifadesiyle belirttiği gibi uluslararası sistemin çökmesi günümüzde insani diplomasinin tekrar önem kazanmasındaki temel dinamiktir. Zira, kurallara dayalı sistem Gazze soykırımıyla birlikte çökmüştür.........

© Anadolu Ajansı Analiz