Hataylı’lar için deprem, 6 Şubat sabahına kadar, “Hatay 7 kez yıkıldı, 7 kez küllerinden doğdu” diye dededen toruna anlatılan bir masaldan ibaretti. Beklenen İstanbul depremi bir masal değil, kadere bırakılamayacak kadar ciddi ve gerçek!
*İstanbul’un Türkiye ekonomisine katkısı 68 şehre bedel!
*Vergi gelirlerinin yüzde 48.2’si İstanbul’dan karşılanıyor.
* Toplam dış ticaretin yüzde 49’unu İstanbul sağlıyor.
*Yabancı sermayeli şirketlerin yüzde 62’sinin adresi İstanbul!
*Türkiye 100 kişi olsaydı, 19 kişi İstanbul'da yaşıyor olurdu.
*Türkiye’ye gelen 100 yabancı turistten 35'i İstanbul'u tercih ediyor.
*Türkiye’de üretilen her 100 liralık milli gelirin 30 lirası İstanbul'da oluşuyor.
*Her 100 dolarlık dış ticaretin 49 dolarını İstanbullu firmalar yaptı.
*İş dünyasının ödediği 100 liralık vergi gelirinin 48 lirası İstanbul'da tahsil edildi.
*Türkiye’deki her 100 kurumlar vergisi mükellefinin 38'i İstanbul'da bulunuyor.
*Her 100 sigortalı çalışanın 24'ü İstanbul'da istihdam edildi.
*100 konuttan 18'i İstanbul'da satıldı. 100 yabancının 38'i konut tercihini İstanbul’dan yana koydu.
*100 liralık banka kredisinin 40'ı İstanbul’da kullandırıldı. Yine her 100 liralık mevduatın 41 lirası bankaların İstanbul şubelerinde bulunuyor.
*Her 100 şirketten 41'i İstanbul'da kuruldu.
*Her 100 motorlu kara taşıtının 19'u İstanbul plakası taşıyor. (Kaynak: İstanbul Ekonomisi’nin 100’ü araştırması İTO- 2022)
******
İstanbul demek, Türkiye demek! Bunu herkes biliyor.
İstanbul’u büyük bir tehlike bekliyor. Bunu da herkes biliyor.
İstanbul’u bekleyen tehlike, Türkiye Cumhuriyeti’ni de tehdit edecek büyük bir tehlike!
Beklenen büyük İstanbul depremi,1999’dan bu yana bekleniyor. Önce rahmetli Prof. Dr. Aykut Barka dile getirmişti. Gölcük depreminden sonra yer bilimciler, deprem mühendisleri, inşaat mühendisleri hep bir ağızdan yaklaşan İstanbul depremini anlattılar. Hatta bağıra bağıra anlattılar. “Marmara tehdit altında, acil tedbir alın” dediler. 2000 yılında Fransız, Alman, Japon bilim insanlarıyla Marmara Denizi’nde araştırmalar yaptılar. Büyük İstanbul depreminin olacağı kanıtlandı! 1766 yılından bu yana kırılmayan fay, tekerrür periyodunu da doldurdu. Sadece Türk bilim insanları değil, dünyada bu alanda araştırma yapan tüm bilim insanları uyarıyor.
Prof. Dr. Naci Görür, beklenen büyük İstanbul depreminin 11 ili yıkan 6 Şubat depreminden kat be kat daha büyük olacağını, “anormal” bir yıkım yaşanacağını tekrar dile getirdi ve uykusunu kaçırdığını itiraf etti. Bu tehdit, yıllarını deprem araştırmalarına adayan idealist bir bilim insanının uykularını kaçırırken, Türkiye’yi yönetenlerin, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı hükümetinin, meclisin, İstanbul’u yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibinin, TÜSİAD’ın, Merkez Bankası’nın, İSO, İTO, TMMOB gibi İstanbul’a karşı sorumlu olan STK’larda görev yapanların hatta İstanbul’da yaşayanların uykularını da kaçırıyor mu?
Siyasi görüş farketmeksizin, yandaş, muhalif, alevi, sünni, Kürt, Türk, mülteci, yoksul, varsıl, yaşlı, genç, bebek, okumuş, okumamış, geleceğiyle ilgili hayal kuran, kurmayan genç, kadın, erkek Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan her insanı tehdit eden büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bilim insanları dışında ne yazık ki kimse konuşmuyor.
6 Şubat felaketinin üzerinden 10 ay geçti. Hatay’ın nasıl yerle bir olduğunu ülkeyi yönetenlerin hepsi gördü. Hatay’ın nüfusu İstanbul’un iki büyük ilçesinin nüfusu kadar.
Hafif bir yağmurda trafiğe teslim olan İstanbul, büyük yıkımı, izdihamı, yangın vs gibi büyük yıkım sonrası olacakları, halka anlatılmayan birçok meseleyi nasıl göğüsleyecek?
Anadolu yakasına bağlantıyı sağlayan köprüler sağlamlaştırıldı mı? İzdihamda üç köprü kaçışı sağlamakta yeterli olacak mı? İnsanları denizden taşıyacak, yaralılar için hastane haline getirilebilecek askeri donanma hazır mı? Silahlı kuvvetler içinde İstanbul depremi için bir hazırlık yapıldı mı? Anadoludaki gönüllüler İstanbul depremi için seferber edildi mi? İstanbul’a yardım nereden, ne şekilde gelecek? Bu plan hazır mı?
Beklenen İstanbul depremi, sorumluluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bırakılmayacak kadar ciddi ve yaşamsal bir konudur. “İstanbul İntihar ediyor” demiş, Naci Görür.
İstanbul’u intihara sürükleyen herkes suçludur!
Hataylılar için deprem, 6 Şubat sabahına kadar, “Hatay 7 kez yıkıldı, 7 kez küllerinden doğdu” diye dededen toruna anlatılan bir masaldan ibaretti.… Beklenen İstanbul depremi bir masal değil, kadere bırakılmayacak kadar ciddi ve gerçek!
Beklenen tehlike, Naci Hoca’nın uykularını kaçırıyorsa, artık hepimizin uykudan uyanma zamanıdır! Bugünden itibaren sadece İstanbul halkının değil, tüm vatandaşların uykusu kaçmalı ve acil olarak sorumlulara;
“İstanbul’u kurtarmak için ne yapıyorsunuz?” Sorusu sorulmalı.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
