Mercedes’in tanıttığı elektrikli bisiklet, bir ulaşım aracından öte, markanın dijital dönüşüm vizyonunun bir parçası. Akıllı kask, ışık sensörlü farlar, fren lambaları gibi özelliklerle donatılan bu bisiklet, sadece bir taşıma aracı değil, aynı zamanda bir teknoloji platformu.

Otomotiv sektöründe elektrikli motorların yaygınlaşmasıyla birlikte, araçlardaki parça sayısı 15-30 binlerden 2000’lere düştü. Bu durum, otomobil üretimini daha kompakt bir mühendislik işi haline getiriyor ve servis ekonomisinin küçülmesine yol açıyor. Mercedes ve Jaguar gibi markalar, bu farkındalıkla üretim felsefelerini, ürün tasarımlarını ve pazar stratejilerini radikal şekilde değiştiriyor.

Bu dönüşüm, sadece Almanya’da değil, Mersin’de de hissediliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı bisiklet yolları, şehir içi ulaşımda yeni bir dönem başlatabilir. Ucuz enerji, gelişmiş batarya teknolojisi ve Mercedes gibi markaların inovasyonu birleşince, bisiklet tekrar çağın taşıyıcısı olabilir. Lüks bir bisikletle başlıyor bu hikâye ama arkası gelecek.

Çin mallarına olan bağımlılık, sadece fiyat politikası değil, ham madde güvenliği açısından da tartışmalı hale geliyor. Akıllı saat örneğinde olduğu gibi, aynı özelliklere sahip ürünlerin fiyatı Apple’da 40.000 TL, Çinli bir markada 1000 TL. Bu durum, kullanılan materyallerin sağlığı ve güvenliği konusunda soru işaretleri........

© 12punto