menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye Kömürde Yol Ayrımında

10 0
15.09.2025

Akbelen’de termik santrallere yakıt sağlayan linyit kömürü sahasının genişletilmesine direnen yerel halk. (Foto: TİHV)

Türkiye’nin enerji politikası artık bir tercih değil, bir zorunlulukla karşı karşıya: kömürden çıkış. İklim krizinin derinleştiği, finansmanın daraldığı, sahada çatışmaların arttığı bir dönemde kömürün geleceği yok. Yapılması gereken, bu gerçeği kabul edip geçişi adil, planlı ve toplumsal faydayı gözeterek yönetmek.

4 Eylül’de TEPAV’ın düzenlediği toplantıda bu zorunluluk açıkça dile getirildi. Katılımcılar, Türkiye’nin yeni bir Ulusal Katkı Beyanı (NDC 3.0) hazırlaması gerektiğini vurguladı. TEPAV İcra Direktörü Güven Sak kömür ağırlıklı bölgelerdeki belirsizliklere dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:

“Bu bölgelerdeki canlılık da kaygı da görülmeli, adil geçiş için katılımcı bir modelle hızlı adımlar atılmalı. Kömürden çıkış tarihi de bir an önce belirlenmeli.”

Bu sözler, kömürden çıkışın ertelenemez olduğunu ve NDC 3.0’ın mutlaka adil geçiş boyutunu içermesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Akbelen Ormanı bu tartışmanın kalbinde. Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy sınırlarındaki yaklaşık 780 dönümlük alan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür sağlamak amacıyla genişletilmek isteniyor. Köylülerin direnişi, doğa savunucularının nöbeti ve kamuoyunun tepkisi, kömür uğruna doğanın feda edilmesine karşı en güçlü yanıtı oluşturuyor.

Benzer şekilde Kaz Dağları’nda da maden girişimleri sürüyor. Orman ve zeytinlikler üzerinde kurulan baskı, kısa vadeli enerji politikalarının uzun vadeli doğa ve toplum zararlarını gözardı ettiğini gösteriyor.

Kömür yatırımlarının cazibesi giderek azalıyor. Birçok proje iptal edildi ya da askıya alındı. Çünkü artık bankalar........

© yetkinreport.com