menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tom Barrack’tan yeni reçete ya bu da olmazsa?

50 3
10.12.2025

Ortadoğu’ya dışarıdan “en uygun yönetim modelini” tarif etme alışkanlığı uzun zamandır sürüyor ama Tom Barrack’ın son yıllardaki performansı herhalde ayrı bir kategoriye alınmalı. Adamcağız neredeyse her altı ayda bir bölge için yeni bir rejim reçetesi çıkarıyor; ama reçetelerin ortak noktası, bir öncekinin çöpe atılması. Kısa bir özet: Ulus devlet uygun değil. Ademi merkeziyet uygun değil. Demokrasi gibi şeylere zaten hiç yanaşılmıyor. Şimdi ise Barrack’ın son fikri sahneye çıkıyor: Hayırsever monarşi.

Evet, yanlış okumadınız: “Hayırsever monarşi.” Hani şu tarihin çöplüğünde yerini almış mutlak yönetim biçiminin, neoliberal yumuşak paketlenmiş versiyonu. Barrack’a kulak verirsek Ortadoğu’yu en iyi yönetecek olan, halkın siyasi katılımı değil; bir hanedanın “cömertliği”, yani “iyi kalpli hükümdar lütfu”.

Bu kadarla kalsa iyi. Barrack bunu öyle bir özgüvenle söylüyor ki, sanki 400 milyonluk bir coğrafyanın karmaşık tarihsel yapısı, kültürleri ve toplumsal dinamikleri değil; tek bir aile şirketinin reorganizasyonu tartışılıyor. İşin ironisi ise şu: Barrack’ın “uygun değil” dediği modeller, en azından bir siyasi teori birikimine dayanıyor. Onun önerisi ise, yönetimi bir tür aristokrat bağış kampanyasına çevirmek.

Fakat gelin önce bu “hayırsever monarşi” kavramının altını kazıyalım. Çünkü kazdıkça kokusu çıkıyor.

Hayırsever monarşi diye bir rejim yoktur; olsa olsa hayır dağıtan monark olur.

Monarşiyi “hayırseverlik” üzerinden tanımlamak zaten kendi başına bir çelişki. Hayırseverlik, hukukla değil, keyfiyetle çalışır. Bir gün sosyal yardım, diğer gün baskı. Bir sene geniş kamu harcamaları, ertesi sene kemer sıkma. Yani kurumsal güvence yok; liderin ruh hâline teslim........

© Yeniçağ