Gerçekten daha gerçekçi bir kurmaca: Savaş Üstüne Savaş
Savaş Üstüne Savaş, Amerika’nın barış ve esenlik ortamında çekilip kurgulanan, “gürültü, şiddet, inat, faşistlik, aldatma, hile, egemenlerin acımasızlığını katıksız halde ama kara komedi tarzında anlatan” bir Paul Thomas Anderson filmi. Seyredilirken akla Gazze’de bombalar altında, susuz ve aç, yeryüzünde görülebilecek en zor şartlarda büyüyen çocukları düşündürdüğünü ama aslında Gazze ve Filistinlilerle hiç ilgisi olmadığını söylemeliyim. Anderson, Savaş Üstüne Savaş’ı, Thomas Pynchon’ın “Vineland” romanından uyarlayarak peliküle aktarmış ki roman 1990 yılında yayınlanmış ve Türkçe baskısı da mevcut. Ben okumadım.
Anderson’ın derdi, daha önce seyredebildiğim bazı filmlerinden edindiğim izlenime göre Amerika Birleşik Devletleri ve onun “derin, karanlık, ırkçı, faşist, vahşi kapitalist elitleri” ile. Yönetmenin etikası ise “hakikat, aldatmaca, insan doğasının köleleşmeyi ve direnmeyi aynı bünyede taşıyan şahane ama çelişkili doğası” üzerine. Yanılıyor olabileceğimi şuraya not düşeyim. Adam bu satırları görüp kahkahalarla gülüp “Ne alaka?” da diyebilir.
Biz sinema yazarları 365 gün film izleyip onlar hakkında ahkâm kesip değerlendirmeler yapıyoruz ama bu onların ne kadar umurunda? Bizi okuyorlar mı? Okuyorlarsa ne düşünüyorlar? Hiçbir etkileşim, bilgi alışverişi yok. Ziya Osman Saba’nın arkadaşı Tarancı’yı “Yaz Cahit yaz!” diye teşvik etmesi gibi bizi teşvik eden de yok! Fakat en kocamışımızdan en gencimize, seyrediyor ve yazıyoruz:
Savaş Üstüne Savaş (One Battle After Another) filmi,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel