menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Narin cinayeti: Türkiye’nin iki asırlık yok oluş hikâyesinin ürpertici resmi…

209 20
13.09.2024


Diyarbakır, yine sallandı. Bütün ülke, bir haftadır, masum bir çocuğun esrarengiz bir şekilde katledilmesine kilitlendi.

Bendeniz bu hâdisenin tesadüfî olmayabileceği ihtimali üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Diyelim ki, olağan, kendiliğinden gelişen bir cinayet hâdisesi bu. Cinayetin işleniş biçiminden 8 yaşındaki masum Narin’in naaşının bulunmasına kadar yaşananların pek de tesafüfî olmadığını söylemek için kâhin olmak gerekmiyor…

Düşünsenize, mesele Kur’ân kurslarının varlığının sorgulanmasından, bu toplumun varlık nedenini oluşturan, bu toplumu bin yıl birbirine etle tırnak gibi bağlayan İslâm’ın hayat bahşeden değerlerinin aşağılanmasına kadar gelip dayandı, zıvanadan çıktı. Bu, bu toplumun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin dinamitlenmesi demektir ve aslâ tesadüfî değildir.


BAŞIMIZA TAŞ YAĞACAK!

Narin cinayeti ilk ve son çocuk cinayeti değil, ne yazık ki. Türkiye, çocuk cinayetleriyle sarsılıyor son yıllarda…

Cehennemin dibine doğru yuvarlanıyoruz topyekûn!

İşlenen cinayetin ürperticiliği yetmiyormuş gibi, bir de aşağılık adam, cinayeti işlemiş, gitmiş, güya namaz kılmış!

Sen namaz kıldığını mı sanıyorsun? Sahibin kim senin? Kimin adına hareket ediyorsun? “Namaz, kişiyi bütün kötülüklerden alıkor, uzaklaştırır,” diye buyurulur âyette. Âyet bu, âyet!

Senin kıldığın namaz, senin masum bir çocuğu hunharca katletmeni engellemiyorsa o namaz namaz olur mu! O namaz başına çalınsın senin!

Allah senin de, o masum günahsız çocuğun hunharca katledilmesine yardım ve yataklık eden herkesin de belâsını versin.


KATİLLER SÜRÜSÜ SAHAYA İNDİ…

İkincisi, çocukları dağa kaldıran, orada o çocuklara her tür tecavüz’ü yapan, şehid Yasin Börü’yü ve........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play