Şanghay’ın Washington’a mesajı
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi ve Pekin’deki devasa askerî geçit törenini, Çin’in küresel meşruiyet arayışının tezahürleri olarak okumak mümkün. Pekin’in ‘küresel yönetişimi iyileştirme’ temasını öne çıkarması, Amerika liderliğindeki uluslararası sistemin krizinin dolaylı bir eleştirisi anlamına geliyor. Yeni bir kalkınma bankası ve farklı finansal araçlar kurulacağının açıklanması da bir süredir devam eden Batı finansal sistemine alternatif arayışının somutlaşabileceğini gösteriyor. ABD ve Avrupa dışındaki Çin, Hindistan ve Rusya gibi büyük ekonomilerle Orta Asya cumhuriyetlerini bir araya getirerek Avrasya coğrafyasında geniş tabanlı bir oluşum imajı vermeye çalışan zirvenin Washington’ın gözünden kaçmadığını belirtmek gerekir. Amerika’nın gerek müzakere gerek tehdit ve cezalandırma yöntemleriyle birbirinden uzak tutmaya çalıştığı Çinli, Hintli ve Rus liderlerin samimi görüntüleri, Washington’ın politikalarının pek de etkin olamadığını gösterdi. Amerika’nın ulusalcı ve popülist siyasete dönmesiyle kendi kurduğu uluslararası sistemin kural ve normlarına sadık kalmaması, alternatif sistem arayışlarının revaç bulduğuna işaret ediyor.
ŞİÖ ASYA’NIN NATO’SU OLABİLİR Mİ?
ŞİÖ kuruluşu itibariyle üye ülkeler arasında güvenlik alanında güven artırıcı bir mekanizma olarak tasarlanmıştı. Batı’nın otokratik liderlerin ayrılıkçılık ve terörle mücadele bahanesiyle iç muhalefeti bastırma amacı etrafında birleşme olarak eleştirdiği platform, son on yıllık süreçte Çin’in uluslararası meşruiyet sağlama çabalarına hizmet eder hale geldi. Güvenlik ve ekonomik iş birliği vurgusu son zamanlarda uluslararası kalkınma ve finans projeleriyle somutlaşmaya başlayınca, Batı sisteminin alternatifi olup olamayacağı tartışmalarının arttığını gördük. Zirvede öne çıkan yenilenebilir enerji, altyapı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Daniel Orenstein
John Nosta
Grant Arthur Gochin