Ah benim çilekeş milletim…

Ah benim her tarafından ısırıldığı halde bir türlü ayıkmayan sevgili halkım.

Ekmek yerine tekme yiyen vatandaşım.

Bırakın tatile gitmeyi, tatile gelenlere bile garsonluk yapamayan aziz Türk milletinin genç evlatları.

Yurtdışına kaçmak için fırsat kollayan süper beyinli çocuklarımız.

Hastane polikliniklerinde sıra beklemeyi büyük bir nasipmiş gibi anlatan hacı amcalarım.

Yaz saati uygulamasından dolayı gece karanlığında işe gitmek zorunda kalan işçi kardeşlerim.

Hiç birinizin bu olup bitenlere karşı bir itirazı yoksa, ben ne diyebilirim ki!

Anlattığım bu tabloda yaşam mücadelesi veren vatandaşlarımızın, 2024 bütçesine dair ne tür bir analizi veya fikri olabilir ki?

Ne bütçesi!

Ne analizi!

Günün yarısını trafikte geçiren ve evin kapısından içeriye kendisini zor atan adamın umurunda mı sizce bütçe.

Sanki ilgilenip baksa bir şey anlayacak!

Bütçeyi yapan Maliye Bakanlığı ve hükümetin bu işten gerçekten de çok iyi anladığını düşünüyor musunuz?

Kadrolu hacı amcalarım düşünüyor tabi ki de ama ben onların da masum olduğuna inanmak istiyorum!

Öyle iman etmişler.

Hükümetteki parti sağcı ise her yaptığında keramet aranır.

İktidarda olanlar başka bir görüşteyse şayet, bu kişiler haşa ayet de okusalar nafiledir, beyhude çabadır.

İşte Türkiye'nin ve Türk milletinin düğümlendiği nokta burasıdır.

Şayet iktidarda bulunan partinin lideri Cuma günü cami çıkışı açıklama yapıyorsa, başka ne yaparsa yapsın hesap sorulmaz!

İşte tam da zokayı yuttuğumuz yer burasıdır.

Muaviye'nin mızrakların ucuna Kur'an-ı Kerim'i taktırması gibi bir şey mesela!

Ne demiştik…

2024 bütçesi.

Maliye Bakanlığı aslında, halkın refahını güvence altına almakla mükellef sayılan saygın bir kurum olmalıdır.

Maliye demek, her şey demektir.

Maliye olmadan, ülkede teker bile dönemez.

Bu kadar hassas bir bakanlığın ve bilumum paydaşlarının hazırladığı 2024 yılı bütçesinde ne mi var?

Sizler için hazırlanmış, özel 'kazık' vergiler, harçlar ve cezalar var tabi ki de.

2024 bütçesi ile 1,2 trilyon lirayı aşkın faiz ödenecekmiş ve 3.6 trilyon lira yeni borçlanma yapılacakmış.

Emekliye para yok ama faiz lobilerine kamyon dolusu.

2024 yılı bütçesiyle toplam 11 trilyon 89 milyar liralık kamu kaynağını harcama yetkisi iktidara verilmiş.

Bu devasa harcamanın 8 trilyon 437 milyarı vergi ve vergi dışı gelirlerle karşılanacakmış.

Gelirle gider arasındaki 2 trilyon 652 milyarlık açık ise, iç ve dış piyasalardan yapılacak borçlanmalarla finanse edilecekmiş.

Bütçe nedeniyle Hazine'nin önümüzdeki yıl yapacağı en düşük borçlanma ise, 2 trilyon 655 milyar olacakmış.

Bütçeden ayrıca, 1 trilyon 254 milyar lira faiz ödenecekmiş ve borç ve faizin toplam faturası da, 3,6 trilyon lirayı aşacakmış.

2024 bütçesi vatandaşın üzerine adeta vergi ve ceza olup yağacak, bunu zaten biliyorsunuz ve de alıştınız.

Bu yıl vatandaşlar, esnaf ve şirketlerden toplam 7,4 trilyon lira vergi toplanacak.

Vergilerin 1,2 trilyonu başta çalışanlar olmak üzere, Gelir Vergisi mükelleflerinden alınacak.

Vatandaşından 2,3 trilyon vergi alacak olan devlet ayrıca vatandaşına, 119 milyar lira ceza kesecek.

Bu cezaların 24 milyarı trafik cezaları, 50 milyar lirası vergi cezalarından oluşacak.

Burada son noktayı koyalım.

Zira bu rakamlardan Allah'ın kulunun bir şey anladığı falan yok.

Bizde boş boş yazıyoruz işte.

Size şu kadarını söyleyebilirim.

Asrın soygunu yapılıyor!

Soyulan kim mi?

85 milyon Türk milletidir.

İktidarı destekleyen de bunu ödüyor, karşı olanda.

Ey akıl sahibi milletim.

Bu işlerin sonunda görünen tek bir kapı var.

O kapı da, cehennemin kapısıdır.

Çok büyük iflaslar, hacizler, iç huzursuzluklar baş gösterecektir.

Ne demek bütçenin neredeyse tamamına yakınının vergi ve cezalar yolu ile milletin sırtından çıkarılması!

Nerede senin yer altı kaynakların?

Nerede Mustafa Kemal Paşamın kurduğu devasa kurumlar?

Nerede yaylalarda hayvanlar ve ovada yeşeren buğdaylar?

Hani devletin ekonomideki rolü nerede?

Nerede sosyal devlet, milli devlet anlayışı?

Nerede garip gureba, fakir fukara kesiminin inleme seslerini duyacak kulaklar!

2024 yılı en düşük konut kirası 10-15 bin arası iken, sen tutup emekliye 10-11 bin TL'den gazel okuyorsun.

Devletin kamu harcamalarını ve ihtiyaç duyacağı daha fazla finansı hangi akılla sen dışarıdan veya içeriden borçlanma yoluna gidiyorsun?

Aklını kaybetmedi isen şayet, sen bu işi zinhar bilmiyorsun demektir.

Emek senden, toprak senden, hatta bugünkü imkân ve olanaklarla teknoloji de senden ama para dışarıdan!

Neden her şeyin yerli ve milli olduğu yerde paranı yabancıdan almak zorunda kalıyorsun?

Dövize ihtiyaç duyulan alanları kastetmiyorum, merak etme senden 10 gömlek daha iyi, biliyoruz bu işleri.

Kendi öz kaynaklarının devreye girmesi ve katma değer oluşturması için senin toplam harcamadan ancak yüzde 10 kadar bir dövize ihtiyacın varsa, bunu illa da borç almana gerek yok ki.

Milli paran var onu devreye koy diyeceğim ama vallahi de billahi de gerek duymuyorum!

O kadar kalpleri dışa bağımlı ve takkeli görünmekteler ki, bunlara ne anlatırsan anlat, duvara masal okumak gibidir.

Bu işlerin çözümü var ve Türkiye bu karanlık tablodan yeminle söylüyorum 6 ayda esenliğe çıkar.

Çare, yeni ve tam milli bir sisteme geçiş ile mümkündür.

Bu sistem vardır ve Rusya kısmen bunu uygulamaktadır.

Adı, "Mili Ekonomi Modeli"dir.

Lakin bu model, Kılıçdaroğlu'nu da, Akşener'i de korkutmuştur.

Nedenini onlara sorun.

Bence bu sistemden hiç korkmaması ve artık bir çekincesi olmaması gerek kişi, Sn. Cumhurbaşkanımızdır.

Başka, Sn. Bahçeli'dir.

Hadi bakalım sınavdasınız.

Hep yerli ve milli diyorsunuz ya!

QOSHE - MEM’den korkmayın Sn. Cumhurbaşkanım - Hacı Gaydan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

MEM’den korkmayın Sn. Cumhurbaşkanım

21 1
10.01.2024

Ah benim çilekeş milletim…

Ah benim her tarafından ısırıldığı halde bir türlü ayıkmayan sevgili halkım.

Ekmek yerine tekme yiyen vatandaşım.

Bırakın tatile gitmeyi, tatile gelenlere bile garsonluk yapamayan aziz Türk milletinin genç evlatları.

Yurtdışına kaçmak için fırsat kollayan süper beyinli çocuklarımız.

Hastane polikliniklerinde sıra beklemeyi büyük bir nasipmiş gibi anlatan hacı amcalarım.

Yaz saati uygulamasından dolayı gece karanlığında işe gitmek zorunda kalan işçi kardeşlerim.

Hiç birinizin bu olup bitenlere karşı bir itirazı yoksa, ben ne diyebilirim ki!

Anlattığım bu tabloda yaşam mücadelesi veren vatandaşlarımızın, 2024 bütçesine dair ne tür bir analizi veya fikri olabilir ki?

Ne bütçesi!

Ne analizi!

Günün yarısını trafikte geçiren ve evin kapısından içeriye kendisini zor atan adamın umurunda mı sizce bütçe.

Sanki ilgilenip baksa bir şey anlayacak!

Bütçeyi yapan Maliye Bakanlığı ve hükümetin bu işten gerçekten de çok iyi anladığını düşünüyor musunuz?

Kadrolu hacı amcalarım düşünüyor tabi ki de ama ben onların da masum olduğuna inanmak istiyorum!

Öyle iman etmişler.

Hükümetteki parti sağcı ise her yaptığında keramet aranır.

İktidarda olanlar başka bir görüşteyse şayet, bu kişiler haşa ayet de okusalar nafiledir, beyhude çabadır.

İşte Türkiye'nin ve Türk milletinin düğümlendiği nokta burasıdır.

Şayet iktidarda bulunan partinin lideri Cuma günü cami çıkışı açıklama yapıyorsa, başka ne yaparsa yapsın hesap sorulmaz!

İşte tam da zokayı yuttuğumuz yer burasıdır.

Muaviye'nin mızrakların ucuna Kur'an-ı Kerim'i taktırması gibi bir şey mesela!

Ne demiştik…

2024 bütçesi.

Maliye Bakanlığı aslında, halkın refahını güvence altına almakla mükellef sayılan saygın bir kurum olmalıdır.

Maliye demek, her şey demektir.

Maliye olmadan, ülkede teker bile dönemez.

Bu kadar hassas bir........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play