menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrupa'nın kırmızı çizgileri ve Cenevre'deki diplomasinin zorlu dengesi

10 12
26.11.2025
Geçtiğimiz hafta Cenevre, uluslararası gündemin odak noktası oldu. ABD, Almanya, Fransa, İngiltere ve Ukrayna'dan temsilcilerin katıldığı toplantılar, Avrupa ve küresel güvenlik konularında yeni bir dönemin habercisi niteliğindeydi. Toplantının merkezinde, ABD tarafından hazırlanan ve basına yansıyan 28 maddelik barış planı vardı. Ancak plan, Avrupa ülkelerinin kendi güvenlik ve egemenlik çıkarları açısından bazı tartışmaları beraberinde getirdi.

Avrupa'nın yaklaşımı toplantının en dikkat çeken unsurlarından biri oldu. Avrupa ülkeleri, Ukrayna konusunda ortak bir karar alma niyetinde olduklarını net bir şekilde ortaya koydu. Avrupa, Ukrayna'yı yalnız bırakmak istemiyor; dolayısıyla herhangi bir plan, Avrupa'nın onayı olmadan uygulanamayacak. Bununla birlikte Avrupa, kendi güvenliğini ilgilendiren konularda söz sahibi olmak ve karar süreçlerine aktif biçimde dahil olmak istiyor. Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in açıklamaları bu yaklaşımı özetliyor: Avrupa, Ukrayna'ya yönelik tek taraflı tavizlere karşı temkinli ve kararlı bir duruş sergiliyor.

Avrupa'nın kırmızı çizgileri

Avrupa'nın Cenevre'de belirlediği kırmızı çizgiler üç ana başlıkta öne çıkıyor:

1. Toprak tavizi yok: Avrupa, Ukrayna'nın kendi toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini ve tek taraflı tavizlerin kabul edilmemesini temel bir ilke olarak görüyor. Bu, domino etkisi yaratabilecek bir örneklemeye karşı da bir önlem niteliğinde.

2. Uluslararası platformlar: Avrupa ülkeleri, Rusya'nın uluslararası platformlara dönüşüne dair adımların, tüm ilgili tarafların ortak rızası olmadan gerçekleşmemesi gerektiğini savunuyor.

3. Güvenlik ve egemenlik kararlarında katılım: Avrupa, güvenlik kararlarında kendi rolünü korumak istiyor. Ukrayna ile ilgili........

© Yeni Mesaj