Hz. Mevlana'yı ahirete irtihalinin 750. yılında anıyoruz. Vuslatın yıl dönümü. Önceki yıllarda “ucube” Mevlana Çarşısı'nın yıkılması ile birlikte, irtihallere fiziki ve ticari açıdan daha bir eksik gibi girilirdi ya da bize öyle gelirdi. Yıkılan çarşının esnafı Mevlana Türbesi arkasında kurulan çadırlarda işlerini devam ettirmeye çalıştılar. Bir taraftan da irtihal için gelen yüz binler mertebesindeki yerli ve yabancı ziyaretçilerin ihtiyaçlarının, hediyeliklerinin giderilmesi önemliydi.
750. Vuslat Yılı'na fiziki manada daha bir tam girdik. Çarşı tamamlanmıştı. Bir kısmı kapalı olsa da, çarşı büyük çoğunlukla faaliyette. Öncelerde de ifade etmiştik. Mevlana törenleri biraz uzun tutuluyor, diye. Şehrin ticari hayatında bir canlanma olması için önceleri törenler 17 gün olarak düzenleniyordu. Çok uzun tutulduğunda programlanan aktivitelerde, gündüz programlarında, boş salonlara sema programları icra edildi, hoş olmadı tabii ki. Son olarak alınan kararlar doğrultusunda 7-17 Aralık tarihleri arasında 10 gün anma töreni yapılıyor. Şunu da belirtelim ki, hem valiliğimiz hem üniversiteler hem de yerel yönetimler bu 10 günü dolu dolu programlarla dolduruyorlar.
Gördüğümüz kadarıyla yapılan programlara ve sema ayinlerine katılım istenen düzeyde değil. Konya'yı yöneten saygıdeğer hazirun ve bakanlık yöneticileri, daha iyi bilirler ama irtihallerin en fazla 7 gün ile sınırlandırılması lazım. Hatta 7 günden az olabilir. Teşbihte hata olmasın, akvaryum içindeki balık sayısı arttıkça, hem balığın kalitesi düşüyor hem de akvaryumun izlenirlik oranı kalmıyor. Aslolan akvaryumda az, iri ve kaliteli balıkların varlığı. Görenlerin akvaryuma bir daha, bir daha bakması, hayran kalması. Seneye aynı akvaryum balıklarını tekrar görmek için can atması...
Hz. Mevlana'yı ziyarete gelen misafirlerimiz, gelecek olanlar, 3,5 veya 7 gün de olsa gelirler ve Konya'dan yapacağı ticareti de yaparlar.
Konya, fiziki manada irtihallere hazır, dedik. Çok daha önceleri, çok yıldızlı oteli dahi olmayan şehrimizde, şimdilerde öyle bir problem görünmüyor. Barınma yer ve kapasiteleri ile ilgili sorun yaşanmıyor. Bu sefer de sıkıntımız şu olsa gerektir. 17 günlük programda otellerimizi dahi yüzde 100 kapasite ile dolduramıyorduk. Bu, önemli bir sorun. Şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Biz nerede hata yapıyoruz, diye.
Başta Mevlana törenlerinde sema programlarını şu klasik düzenden bir kurtarmamız gerekmez mi? Toplumda yer edinmiş çok farklı sanatçılar, gençleri de oraya çekebilecek programlar icra etseler. Yurt dışında bunun çok faydalı örnekleri var. 35 dakika ilahi ya da ilahi tarzında parçalar, akabinde 10-15 dakika Mesnevi'den dersler ve sema programı.
Bakanlık, Kültür Müdürlüğü, yerel yönetimler bir program yapsa da şu irtihal programlarına özünü bozmadan bazı yenilikler getirse. Getirmezsek yıl, bir önceki yılı aratır şekilde daha bir suskun ve katılımı az programlar haline geliyor.
Pekala, ne yapılabilir?
Özellikle devlet erkanı ve yurt dışında Mevlana'ya gönül vermiş insanların törenlere davet edilmesi. Belki de Mistik Müzik Festivali'nin, bu hafta içerisinde yapılmasının sağlanması. Son yıllarda yurt dışı katılımın çok aza indiği aşikar. Yurt dışı katılımının en üst düzeye çekilmesi için bütün girişimlerin yapılması.
Diğer taraftan yurt içi katılımların çoğaltılması için yurt çapında bir reklam kampanyasına ihtiyaç var. İnsanlar uçak, hızlı tren ve diğer seyahat argümanlarında Mevlana irtihal tarihlerini görmeliler. Özellikle 30 büyükşehir, reklam panolarını kullanarak insanları Konya'ya davet etmek lazım.
En önemlisi de Konya insanının, bizlerin, irtihal moduna girmemiz lazım. Şehirde bir irtihal havasını, bir Şebiarus havasını, kendimizin estirmesi lazım. İşimiz kolay mı? Oldukça zor. Şehir merkezindeki Mevlana Türbesi'ni dahi daha ziyaret etmemiş insanları, nasıl heyecanlandıracağız? Ama yapmak durumundayız, başka çaremiz yok.
Öğretileri ile dünyanın ortak değeri olan, şehrimizde meftun bulunan Mevlana Celaleddin Rumi'ye borçlu durumdayız.
Mevlana'nın sözleri ile bitirelim.
“Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

QOSHE - MEVLANA İRTİHALLERİ - Medine Ekmekci
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

MEVLANA İRTİHALLERİ

3 5
11.12.2023

Hz. Mevlana'yı ahirete irtihalinin 750. yılında anıyoruz. Vuslatın yıl dönümü. Önceki yıllarda “ucube” Mevlana Çarşısı'nın yıkılması ile birlikte, irtihallere fiziki ve ticari açıdan daha bir eksik gibi girilirdi ya da bize öyle gelirdi. Yıkılan çarşının esnafı Mevlana Türbesi arkasında kurulan çadırlarda işlerini devam ettirmeye çalıştılar. Bir taraftan da irtihal için gelen yüz binler mertebesindeki yerli ve yabancı ziyaretçilerin ihtiyaçlarının, hediyeliklerinin giderilmesi önemliydi.
750. Vuslat Yılı'na fiziki manada daha bir tam girdik. Çarşı tamamlanmıştı. Bir kısmı kapalı olsa da, çarşı büyük çoğunlukla faaliyette. Öncelerde de ifade etmiştik. Mevlana törenleri biraz uzun tutuluyor, diye. Şehrin ticari hayatında bir canlanma olması için önceleri törenler 17 gün olarak düzenleniyordu. Çok uzun tutulduğunda programlanan aktivitelerde, gündüz programlarında, boş salonlara sema programları icra edildi, hoş olmadı tabii ki. Son olarak alınan kararlar doğrultusunda 7-17 Aralık tarihleri arasında 10 gün anma töreni yapılıyor. Şunu da belirtelim ki, hem valiliğimiz hem üniversiteler hem de yerel yönetimler bu 10 günü dolu dolu programlarla dolduruyorlar.
Gördüğümüz kadarıyla yapılan programlara ve sema ayinlerine katılım istenen düzeyde değil. Konya'yı yöneten saygıdeğer hazirun ve bakanlık yöneticileri, daha iyi bilirler ama irtihallerin en fazla 7 gün ile sınırlandırılması lazım. Hatta 7 günden........

© Yeni Meram


Get it on Google Play