menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İttihad-ı İslâmda seleflerimden: Namık Kemal

17 4
09.12.2024

Sonra işittim, bu ism-i mübareği bazı mübarek zevat (Süheyl Paşa ve Şeyh Sadık gibi zatlar), daha basit ve sırf ibadete ve Sünnet-i Seniyyeye tebaiyete nakletmişler. Ve o siyasî cemiyetten kat'-ı alâka ettiler. Siyasete karışmayacaklar. Lâkin tekrar korktum, dedim: “Bu isim umumun hakkıdır, tahsis ve tahdid kabul etmez.” Ben nasıl ki dindar müteaddid cemiyete bir cihetle mensubum. Zira maksatlarını bir gördüm. Kezalik o ism-i mübareğe intisab ettim. Lâkin tarif ettiğim ve dahil olduğum İttihad-ı Muhammedînin (asm) tarifi budur ki:

Şarktan garba, cenubdan şimale uzanan bir silsile-i nurânî ile merbut bir dairedir. Dâhil olanlar da bu zamanda üç yüz milyondan ziyadedir. Bu ittihadın cihetü'l-vahdeti ve irtibatı, tevhid-i İlâhîdir. Peyman ve yemini, imandır. Müntesipleri, kàlûbelâdan dahil olan umum mü’minlerdir. Defter-i esmaları da Levh-i Mahfuzdur. Bu ittihadın nâşir-i........

© Yeni Asya


Get it on Google Play