Evet, bu yapıdaki bir ittifak siyasetinin kurucusu ve hatta fahrî başkanı “Üçüncü Rükün” konumundaki Mareşal Fevzi Çakmak’tır.

Kısaca izah edelim:

1876 doğumlu olan Fevzi Çakmak, bundan 74 sene evvel bugünlerde (9/10 Nisan 1950) öldü.

1922’den itibaren 22 yıl boyunca ordunun başında görev yaptı. Bütün inkılâplar onun emri altındaki süngülerin gölgesinde yapıldı. Bu zaman zarfında yüz bin başlar gitti. 11 Kasım 1938’de İsmet Paşanın 2. Reisicumhur seçilmesinde en belirleyici rolü yine kendisi oynadı. İnönü’den sonra hiç olmazsa bir dönem için kendisi Reisicumhur olmak isteyince, 1944’te “yaş haddinden” denilerek emekliye sevk edildi.

*

1946’da siyasete atılan Fevzi Paşa, iki sene kadar bağımsız milletvekili kaldı. 1948’de yeni bir parti kurdurarak, siyasette aktif şekilde vazife almaya başladı.

Bu tarihten itibaren yaşanan gelişmeler, özet olarak şöyledir:

Milliyetçi ve muhafazakâr olarak bilinen bir grup milletvekili, 1946’da seçilmiş oldukları Demokrat Partiden ayrılarak, 19 Temmuz 1948’de Millet Partisini kurdu.

Bu yeni siyasî hareketin başını Mareşal Fevzi Çakmak (1876-1950), Emekli General Sadık Aldoğan (1888-1965), emekli asker Cevat Rıfat Atilhan (1892-967) ile Osman Bölükbaşı (1913-2002) çekiyordu.

1948 yılı Temmuz ayı ortalarında Ankara’da dindarlığıyla bilinen DP milletvekili Osman Nuri (Köni) Efendinin evinde toplanan Milletçiler, mübarek sayı olsun diye 33 kişiyle yeni partiyi bir an önce kurmaya karar verdi.

Millet Partisinin Fahrî Genel Başkanlığına Mareşal Fevzi Çakmak, resmî Genel Başkanlığına Prof. Hikmet Bayur (1891-980), Meclis Grup Başkanlığına ise Osman Nuri Bey (ölümü 1953) getirildi.

Böylelikle, Meclis’te grubu bulunan yeni bir parti daha teşkil edilmiş oldu.

Millet Partisini oluşturan milletvekillerinin hemen tamamı, Demokrat Partiden ayrılan kimselerdi. Toplam milletvekili sayısı 60 kadar olan Demokrat Parti, bu yeni hareketle daha ikinci senesinde iken neredeyse tam ortadan ikiye bölünmüş oldu.

*

“Milletçiler”in Fahri Reisi Fevzi Paşa, 1948’den 1950 seçimleri öncesine kadar gittiği hemen her yerde Demokratların aleyhinde bulundu. Seçimlerden bir ay kadar evvel ölünce, başında bulunduğu parti de seçimi kaybederek hezimete uğradı. Üstelik, büyük medya (Sebilürreşad, Büyük Doğu, Büyük Cihad, Ehl-i Sünnet, Serdengeçti, Yeşil Bursa, Hür Adam gibi Türkçü+Dindar tandanslı gazete ve mecmuaların) desteğine rağmen; dahası, “Müstakil Demokratlar Grubu” ile “Öz Demokratlar Partisi”ni Millet Partisi saflarına katmış olmalarına rağmen kaybettiler. Oy oranları yüzde 3.1 oldu.

(NOT: Gelişmeler tam da bu merkezde iken, Üstad Bediüzzaman, Emirdağ Lahikasındaki iki mektubunda şu noktaya dikkat çekiyor: Eğer Demokratlar düşse, ya Halkçılar, ya da Milletçiler iktidara gelecek.)

AKP, Demokrat misyonun takipçisi ve devamı mahiyetinde olmadığına göre, kökeni ve yapısı itibariyle Türkçü-Dindar ittifakı olan “Milletçiler”in günümüz versiyonu mahiyetinde demektir. Ki, bunun bir ismi de “Fevzi Paşa siyaseti”dir.

Fevzi Çakmak, ortaya koymuş olduğu siyasî misyonu tatbik sahasına koymaya muvaffak olamadı. O siyasî misyonu memleketin başına geçirip tatbik sahasına koymak R. T. Erdoğan’a nasip oldu. Şu kadarını söyleyelim ki: Bu siyasî misyonun da miadı doldu, yahut dolacak gibi görünüyor.

QOSHE - “Fevzi Paşa siyaseti”nin sonu - M. Latif Salihoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Fevzi Paşa siyaseti”nin sonu

20 23
09.04.2024

Evet, bu yapıdaki bir ittifak siyasetinin kurucusu ve hatta fahrî başkanı “Üçüncü Rükün” konumundaki Mareşal Fevzi Çakmak’tır.

Kısaca izah edelim:

1876 doğumlu olan Fevzi Çakmak, bundan 74 sene evvel bugünlerde (9/10 Nisan 1950) öldü.

1922’den itibaren 22 yıl boyunca ordunun başında görev yaptı. Bütün inkılâplar onun emri altındaki süngülerin gölgesinde yapıldı. Bu zaman zarfında yüz bin başlar gitti. 11 Kasım 1938’de İsmet Paşanın 2. Reisicumhur seçilmesinde en belirleyici rolü yine kendisi oynadı. İnönü’den sonra hiç olmazsa bir dönem için kendisi Reisicumhur olmak isteyince, 1944’te “yaş haddinden” denilerek emekliye sevk edildi.

1946’da siyasete atılan Fevzi Paşa, iki sene kadar bağımsız milletvekili kaldı. 1948’de yeni bir parti kurdurarak, siyasette aktif şekilde vazife almaya başladı.

Bu tarihten itibaren yaşanan gelişmeler, özet olarak şöyledir:

Milliyetçi ve muhafazakâr olarak bilinen bir grup milletvekili, 1946’da seçilmiş oldukları Demokrat Partiden ayrılarak, 19 Temmuz 1948’de Millet Partisini kurdu.

Bu yeni siyasî hareketin........

© Yeni Asya


Get it on Google Play