Seçim sonucunun ve bu avantajın heba edilmemesi ve çok sağlam bir strateji ile iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Muhalefetin ve özellikle Millet İttifakında yer almış olan partilerin birinci önceliği Mayıs-2023 seçimlerine giden süreçte ortaya koydukları birlikteliği tekrar ihya ve tahkim etmek olmalı.

Evet, İttifakın CHP dışındaki ortakları yerel seçimde fazla bir varlık gösteremediler. Ama sandıktan çıkan sonuç, özünde Millet İttifakının başarısı olarak görülmeli. Çünkü CHP’nin tek başına, kendi bilinen seçmen potansiyeli ile bu neticeyi alması mümkün değil. Aradaki farkın çoğu Millet İttifakı tabanından geldi.

Partiler bu seçime öncekinde olduğu gibi kurumsal bir ittifak halinde girmediler, ama onların yapmadığı ittifakı sandıkta seçmen kurdu ve o sayede bu sonuç ortaya çıktı.

Şimdi İttifak partilerinin bu mesajı doğru okuyup yeniden adalet, hukuk ve demokrasi ortak paydasında çok güçlü bir dayanışma tesis etmeleri ve bu eksende gündem hâkimiyetini ele almaları lâzım. Birlikte hazırlayıp imza attıkları ve yine beraberce kamuoyuna deklare ettikleri ortak mutabakat metinleri bunun için hazır ve sağlam bir zemin.

Böyle bir hukuk-demokrasi dayanışmasına Türkiye’nin duyduğu ihtiyaç ortadan kalkmış değil. tam tersine daha da artarak devam ediyor. Tek adam rejimi varken hukukun da, demokrasinin de ne hale geldiğini ve bu durumun ekonomi dahil her alanda ne sıkıntılara yol açtığını hep birlikte gördük, görüyoruz.

Millet İttifakı ile hukuk ve demokrasiden yana olan diğer kesimlerin verdiği ortak ve güçlü tepki, 31 Mart sonrası Van’da yapılmak istenen kayyım darbesine geçit vermedi.

Keza aynı tepki Gazze’deki siyonist vahşet devam ederken iktidarın İsrail’le ticareti arttırarak sürdürmesine de gösterildi ve etkili oldu. Öyle ki, iktidarın 31 Mart’ta uğradığı ağır yenilginin en önemli sebeplerinden biri bu.

Bu dayanışmanın, tek adam rejimi kaynaklı diğer keyfi ve hukuksuz uygulamalar karşısında da artan bir kararlılıkla devam ettirilmesi lazım.

Muhalefetin bu anlamda göstereceği performans, tek adam rejiminin iyice bunalttığı toplumun adalet ve demokrasi özlemine ne ölçüde cevap verebilirse o derece karşılık bulur; karşılık bulduğu oranda da hukuk ve hürriyet mücadelesine kuvvet vererek ülkenin önünü açar.

Bu çerçevede 15-20 Temmuz mağduriyetlerine son verecek adımlar ve buna yönelik bir genel af, yeni dönemde öncelik verilmesi gereken konu başlıklarından biri olmalı.

QOSHE - Muhalefet ne yapmalı? - Kâzım Güleçyüz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Muhalefet ne yapmalı?

25 17
18.04.2024

Seçim sonucunun ve bu avantajın heba edilmemesi ve çok sağlam bir strateji ile iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Muhalefetin ve özellikle Millet İttifakında yer almış olan partilerin birinci önceliği Mayıs-2023 seçimlerine giden süreçte ortaya koydukları birlikteliği tekrar ihya ve tahkim etmek olmalı.

Evet, İttifakın CHP dışındaki ortakları yerel seçimde fazla bir varlık gösteremediler. Ama sandıktan çıkan sonuç, özünde Millet İttifakının başarısı olarak görülmeli. Çünkü CHP’nin tek başına, kendi bilinen seçmen potansiyeli ile bu neticeyi alması mümkün değil. Aradaki farkın çoğu Millet İttifakı tabanından geldi.

Partiler bu seçime öncekinde olduğu gibi kurumsal bir ittifak halinde girmediler, ama onların yapmadığı ittifakı sandıkta seçmen kurdu ve o sayede bu sonuç ortaya çıktı.

........

© Yeni Asya


Get it on Google Play