Bunlardan biri, 17 Ağustos depremine “İlahî ikaz” dediğimiz için hedef olduğumuz günlerde gazetecilere yaptığı şu değerlendirmeler:

“Niye biz seçildik? Bana göre bunun sebebi, 28 Şubat’tan sonra temel hak ve hürriyetler noktasında yapılan baskılara karşı çıkmış olmamızdır. Temel hak ve hürriyetlerin bu tarihten sonra kısıtlanmak istenmesi, bizim de bu kısıtlamalara—bazıları susmasına ve teslim olmasına rağmen—susmadan, teslim olmadan, ‘Bunlar yanlıştır, yapılmamalıdır, bunlar anayasaya göre de, insanların vicdanlarına göre de yanlıştır. Bunlardan vazgeçilmelidir, bu yanlışlar düzeltilmelidir’ dememizdir. Bu sözlerimizden rahatsız olup bize, gazetemize ve şahsımıza direkt ya da endirekt yollardan ‘uyarı’da bulunanlar; ‘Bu işlerden vazgeçin, herkes sustu, siz niye konuşuyorsunuz?’ diyenler oldu. Ama biz boyun eğip teslim olmadık ve bu hadiseler yaşandı.”

(Benzer haller, 28 Şubat’ın devamı olan 15-20 Temmuz sürecinde de yaşandı ve yaşanıyor. Bu süreçte de hukuksuzluklara itiraz ettiğimiz için farklı şekillerde üzerimize gelindi ve geliniyor. Tarih yine tekerrür ediyor...)

Şu sözler de Kutlular Ağabeye ait:

“Bizim çizgimizde kırıklık yok. 28 Şubat’tan evvel de hürriyetçi parlamenter sistemi savunduk. 28 Şubat’tan sonra da savunuyoruz. Gerçek manasıyla demokratikleşene kadar da bunları savunmaya devam edeceğiz.”

(Bugün yine aynı çizgideyiz ve tek adam rejimiyle rafa kaldırılan parlamenter sisteme yeniden dönülmesi için verilen demokrasi mücadelesinin bayraktarlığını yapıyoruz.)

Kutlular Ağabey “Devlette görevli olanlar, seçilmiş, tayin edilmiş ücretli insanlardır. Bunlar kralımız, keyfe mâyeşa, istediği gibi hareket etme hakkına sahip değil” demişti.

(Şimdi de, 110 küsur sene önce “Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyim” diyen Üstadın çizdiği çerçevede, gündeme getirildiği andan itibaren karşı çıktığımız tek adam rejiminden kurtulup demokratik hukuk devletini ihya etmenin mücadelesini veriyoruz.)

Kutlular Ağabeyin zorlu dönemlerde kayda geçmiş bu beyanlarını güncel gelişmelerle irtibatlandırarak hatırlamaya devam edelim ki, çizgimizin kırıksızlığı çok daha iyi görülsün.

QOSHE - "Boyun eğmedik, hedef olduk" - Kâzım Güleçyüz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Boyun eğmedik, hedef olduk"

30 8
12.04.2024

Bunlardan biri, 17 Ağustos depremine “İlahî ikaz” dediğimiz için hedef olduğumuz günlerde gazetecilere yaptığı şu değerlendirmeler:

“Niye biz seçildik? Bana göre bunun sebebi, 28 Şubat’tan sonra temel hak ve hürriyetler noktasında yapılan baskılara karşı çıkmış olmamızdır. Temel hak ve hürriyetlerin bu tarihten sonra kısıtlanmak istenmesi, bizim de bu kısıtlamalara—bazıları susmasına ve teslim olmasına rağmen—susmadan, teslim olmadan, ‘Bunlar yanlıştır, yapılmamalıdır, bunlar anayasaya göre de, insanların vicdanlarına göre de yanlıştır. Bunlardan vazgeçilmelidir, bu yanlışlar düzeltilmelidir’ dememizdir. Bu sözlerimizden rahatsız olup bize, gazetemize ve şahsımıza direkt ya da endirekt yollardan........

© Yeni Asya


Get it on Google Play