Müşteri diğer bir papağanın fiyatını da sorar. Kuşcu, “onun fiyatı ise 1000 liradır, çünkü o aynı şeyleri hem Türkçe hem İngilizce söyleyebiliyor” der.

Kuşları tek tek inceleyen müşterinin dikkatini, dükkânın arka tarafında duran tombul bir papağan çeker ve “peki bu kaça” diye sorar. Kuşçu; “haa, o mu, onun fiyatı 10.000 TL” der.

Müşteri merak eder: “Onun özelliği ne ki öyle pahalı?” Kuşçu cevap verir: “Valla ben de pek bilmiyorum ama diğer papağanlar ona üstad diyorlar…”

AKP hükümeti ile birlikte son yirmi yılda popüler hale gelen kelimelerden birisi de liyakat. Liyakat denilince de nedense bizim aklımıza hemen bu meşhur fıkra geliyor.

Geçtiğimiz hafta, Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen ödül töreninin konuklarından birisi de Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’dı.

Can, törenden sıkılmış olmalı ki; birileri birilerine ödül verirken o “telefonuyla oynamayı” tercih etti.

O sırada salonda bulunan Fox TV kameramanı, “Bakan Yardımcısı sevdiği bir dizinin kaçırdığı bölümünü mü izliyor acaba” diyerek Can’ın telefonuna zoom yaptı.

Böylece anlaşıldı ki Bakan Yardımcısı meğer o sırada, Adalet Bakanlığının görevde yükselme sınavıyla ilgili kendisine gönderilen rica (torpil) mesajlarıyla meşgulmüş.

Bakan Yardımcısına ricada bulunanlardan birisi de CHP’den AKP’ye bonservisiyle transfer olan ve imza bedelini çeşitli yollarla tahsil eden İzmir Milletvekili M. Ali Çelebi’ymiş.

Fox TV kameramanı bu görüntüleri çekerken hangi duygular içerisindeydi az-çok tahmin edebiliyoruz:

O kameraman bu haberi yayınlanmadan önce belki de “yılın gazetecilik başarısı!” ya da “Adalet Bakanlığında istifaların sonu gelmiyor” gibi muhtemel manşetlerin hayalini kuruyordu.

Sonraki günlerde ise maalesef “Bakan Yardımcısının özel hayatını ihlal eden gazeteci” olarak, bir şafak operasyonunda gözaltına alınma korkusuyla yaşayacak ve takım elbisesiyle yatağa girecek!

Çünkü memleketi ayağa kaldırması gereken bu haber sonrası, Bakan Yardımcısı “torpil yok, liyakat konusuda hassasiyet var” dedi ve telefonunun görüntülenmesinden şikâyet etti.

Milletvekili Çelebi ise şehitlik silahını kullandı ve “ricada bulunduğum kişi şehit yakınıydı” diyerek kendisini eleştirenlerle arasına “sizin şehitlerle alıp veremediğiniz bir şey mi var” bariyerini kurmuş oldu.

Sırf kendilerine “üstad” denildiği için mühim koltuklarda oturan ve oturdukları koltukları haketmeyen papağanların sayısı arttıkça devletin boyu da kısalmaya devam edecek.

Ne demişler: Allah, uçamayan kuşa alçacık dal verir!

QOSHE - Torpilin belgesi mi olur? - İbrahim Aktaşcı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Torpilin belgesi mi olur?

3 1
09.01.2024

Müşteri diğer bir papağanın fiyatını da sorar. Kuşcu, “onun fiyatı ise 1000 liradır, çünkü o aynı şeyleri hem Türkçe hem İngilizce söyleyebiliyor” der.

Kuşları tek tek inceleyen müşterinin dikkatini, dükkânın arka tarafında duran tombul bir papağan çeker ve “peki bu kaça” diye sorar. Kuşçu; “haa, o mu, onun fiyatı 10.000 TL” der.

Müşteri merak eder: “Onun özelliği ne ki öyle pahalı?” Kuşçu cevap verir: “Valla ben de pek bilmiyorum ama diğer papağanlar ona üstad diyorlar…”

AKP hükümeti ile birlikte son yirmi yılda popüler hale gelen kelimelerden birisi de liyakat. Liyakat denilince de nedense bizim aklımıza hemen bu meşhur fıkra geliyor.

Geçtiğimiz hafta, Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen ödül töreninin konuklarından birisi de Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’dı.

Can, törenden sıkılmış olmalı ki;........

© Yeni Asya


Get it on Google Play