Risale-i Nur’da karıncanın yaratılışına ve sanat vechiyle diğer canlılarla mukayese edilmesi dikkat çekicidir. Bu yazımızda mezkur vecihlere daha yakından bakmaya çalışacağız. Kraliçe karınca ilkâhı esnasında yeterli sperm aldığında, özel bir titreşimli sinyali gönderir. Bu sinyal sayesinde erkek, dişinin ayrılmaya hazır olduğunu anlar. Çiftleştikten bir süre sonra erkek karınca ölür. Yani, soyun devamı için erkek karınca hayatını feda eder.

Kraliçe karıncayı ise uzun süreli ve zorlu bir fedakarlık bekler. İlkahın ardından uygun bir yuva arar ve bulduğunda kanatlarını koparır. Yuva girişini kapatarak haftalarca yiyeceksiz ve yalnız başına kalıp, ilk yumurtalarını bırakır. İlk larvaları kendi salyasıyla besler. Bunlar koloninin ilk işçileri olurlar ve sonra gelen sürülere aynı fedakarlık örneklerini sürdürerek bakarlar.

Her kraliçe karınca kendi vücudu içerisinde bir sperm bankasına sahiptir. Kraliçe, erkeğin spermlerini “Spermatheca” denen organda saklar. Spermler hareketsiz hale gelir ve yıllarca bu bekleme durumunda kalabilir. Kraliçe, spermin üreme bölgesine geçişine izin verdiğinde, spermler tekrar hareketlenir ve yumurtayı telkihe hazır hale gelir. Bu da “sperm bankası”nın insanlardan çok daha önce karıncalar kullandığını gösterir.

İşçi karıncalar da son derece fedakardır. Yuvanın sıcaklık ve nem oranı yeni yetişenlere zarar verecek duruma gelirse, işçi karıncalar, yumurtaları ve genç karıncaları daha uygun bir ortama taşırlar. Sıcaktan faydalanabilmek için yumurtaları gündüz yüzeye yakın tutar, gece ya da yağışlı havalarda daha derindeki odalara götürürler. Görüldüğü üzere işçi karıncalar, hayatlarını kraliçe ve yavru karıncaları rahat ettirmeye adarlar.

Karınca yumurtaları, koloninin en değerli hazinesidir. Karıncaların, larvalarına yönelik bir tehlike hissettiklerinde yaptıkları ilk şey, yavruları alıp güvenli bir yere taşımalarıdır. Ayrıca yavru karıncalar dışarıdaki kuru havaya maruz kaldıklarında bir iki saat içerisinde öldükleri için, işçi karıncalar larvaların bulunduğu bölümlerde havayı nemli tutmaya çalışırlar. Bunun için yuvalarını, havanın ve toprağın nemini uygun oranlarda tutacak şekilde inşa ederler. Buna ek olarak, yavruların yapının içerisinde durmadan bir aşağı bir yukarı taşıyarak en uygun ortamı bulurlar.

Yumurtalar ve larvalar için gerekli olan nemli ortam bakteri ve mantarların yetişmesi için elverişli olduğundan işçi karıncaların hastalanarak ölme ihtimali çok fazladır. Karıncaların boğazlarındaki metapleural salgı bezlerinde üretilip etrafa püskürtülen maddeler, bakteri ve mantarları yok ederek korur.

Erkek, kraliçe ve işçi karıncaların milleti için fedakarlıkları ve sanatlı yaratılmaları beşer için de ibrettir vesselam…

QOSHE - Sanatlı bir yaratılış: Karınca - Cenk Çalık
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sanatlı bir yaratılış: Karınca

7 0
29.11.2023

Risale-i Nur’da karıncanın yaratılışına ve sanat vechiyle diğer canlılarla mukayese edilmesi dikkat çekicidir. Bu yazımızda mezkur vecihlere daha yakından bakmaya çalışacağız. Kraliçe karınca ilkâhı esnasında yeterli sperm aldığında, özel bir titreşimli sinyali gönderir. Bu sinyal sayesinde erkek, dişinin ayrılmaya hazır olduğunu anlar. Çiftleştikten bir süre sonra erkek karınca ölür. Yani, soyun devamı için erkek karınca hayatını feda eder.

Kraliçe karıncayı ise uzun süreli ve zorlu bir fedakarlık bekler. İlkahın ardından uygun bir yuva arar ve bulduğunda kanatlarını koparır. Yuva girişini kapatarak haftalarca yiyeceksiz ve yalnız başına kalıp, ilk yumurtalarını bırakır. İlk larvaları kendi salyasıyla besler. Bunlar koloninin ilk işçileri olurlar ve sonra gelen sürülere aynı fedakarlık örneklerini sürdürerek bakarlar.

Her kraliçe karınca kendi vücudu içerisinde bir sperm bankasına........

© Yeni Asya


Get it on Google Play