menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Memleketten notlar…

15 1
08.10.2025

Bir önceki yazıda, güzel ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde gezinmekte olduğunu ifade etmiştim. Memleketten gezi notlarımızla devam edelim…

Muş, Erciş ve Yüksekova’daki gecelemelerimde, yüksek rakımlı Doğu’nun ayazını iyice hissetmiştim. Güneydoğu’ya gelince rakım hızla düştü ve hava ılımanlaştı.

Yüksekova’dan sonraki güzergâhım Hakkâri oldu. Daha önce bizzat tecrübe etmemiş olsak da, Irak ve Suriye ile olan sınırlarımızın kesişme noktası olan Hakkâri’nin neredeyse tüm bölgelerinin, sarp dağlardan ve derin vadilerden oluştuğunu biliyoruz.

Bizzat tecrübe sonrası, hiç abartı olmadan ifade edeyim; derelerin oluşturduğu kanyonların tek geçit verdiği bu coğrafyada, vadi yatakları yüzlerce kilometre uzuyor. Dere yatağına paralel yapılmış yollar, inanılmaz yükseklikteki sarp kayalıklar boyunca kıvrım kıvrım ilerliyor.

Elbette devletimiz, uygun olan yerlere, imkânlar ölçüsünde tüneller açarak, coğrafyadaki yolculuğu biraz daha kolaylaştırmış. Uzunluğu 3 bin metreyi aşan tünellerden bahsediyoruz. Halen birçok tünel çalışması devam ediyor. Fakat şunu ekleyelim; tünel açmak demek, sert kayaları santim santim kırarak ilerlemek demek. Bu da pek kolay bir iş değil.

Türkiye’nin yarım asırlık terör belasından kurtulması için Türk Devlet Aklının başlattığı kapsamlı çalışma devam ederken, bölgedeki muhtemel kışkırtmalara karşı da teyakkuz hali devam ediyor.

Bundan dolayı, neredeyse her il ve ilçenin giriş-çıkışlarında polis ve jandarma ekiplerinin kontrol amaçlı uygulamaları aralıksız sürüyor. İlaveten, köy korucularının nöbet noktalarındaki aralıksız nöbetler de dikkatlerden kaçmıyor.

Güzergâhımıza dönersek…

Hakkâri’deki kısa şehir turu ve ‘gastronomi etkinliğinin’ ardından, Şırnak istikametine devam ettim.

Yol boyunda rastladığım bir cenaze taziyesine katıldım. Köy ağasının ağabeyi ölmüş. Cami avlusundaki taziyeye katılanların araç plaka çeşitliliği, neredeyse 81 şehrimizin yarısı kadar çeşitli. İstanbul ve Ankara plakaları alışıldık olsa da, çok........

© Yeni Ankara