Asgari ücret derken
Muhabir arkadaşlarımız, her yıl bugünlerde tatlı bir ‘asgari ücret’ telaşına düşer. Her ne kadar Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun hangi tarihlerde ve kaç toplantı yapacağı, hangi esaslar üzerinden giderek yeni asgari ücreti tespit edeceği malum olsa da, sanki bilinmezlikleri kazarak, 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek yeni asgari ücreti tahmin etmeye çalışır, meslektaşlarımız.
Elbette belirlenecek asgari ücret, ne işçileri ne de işverenleri mutlu eder. Hükümet kanadının ise, öyle bir derdi olmaz.
İşim gereği, 1989’dan bu yana çalışma hayatını ve dolayısıyla asgari ücret konusunu takip ediyorum.
Meslekî kariyerimin büyük bölümü, ‘asgari ücretin vergiden muaf tutulması’ tartışmalarına tanıklıkla geçti.
Sene 1991… Genel seçimlere gidiyoruz… Merhum Süleyman Demirel’in, merhum Turgut Özal’ı silkelediği günler…
İşçi ücretlerinin, 12 Eylül cunta darbesi gölgesinde uzun süre baskı altında tutulduğu ve emeğin hayli fakirleşmiş olduğu dönemler…
Doğal olarak, Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı sendikalar da Demirel’den medet umuyor.
Demirel, Türk-İş’i ziyaret ediyor. Hem de pek gösterişli bir ziyaret… Demirel, Türk-İş toplantı salonunda, Genel Başkan koltuğuna kuruluyor. Tam karşı duvara bir afiş asılıyor.
ASLI YOK YAYLASINDA…
Afişte bir üçgen çizim; içindeki vaat yazıları, işçi sınıfının isteyebileceği ne varsa hepsini içeriyor. Yetmiyor; Demirel sözlü taahhütte bulunuyor: “Bu altın üçgen içinde neyi eksik buluyorsanız, onu da siz ekleyin…”
Yörük sırtından kurban… Ya da ‘aslı yok yaylasında’…
Söz asgari ücrete geliyor. Demirel, yine bir afiş üzerinden anlatmaya devam ediyor:
“Şimdi siz işçiye, sen ancak 3 ekmekle doyarsın diyorsunuz. Üç ekmeklik asgari ücret tespit ediyorsunuz. Sonra dönüp, o üç ekmeğin birisini vergi ve sigorta primi diye geri alıyorsunuz. Bu nasıl iştir? Biz gelince, asgari ücretten kesintileri kaldıracağız.”
Elbette salon alkıştan yıkılıyor. Ama bütün vaatler de o salonda kalıyor. Seçimi kazanıp Başbakan olan Demirel, az bir zaman sonra katıldığı bir işçi toplantısında, burnundan soluyarak kendisine yüklenen emekçilere, aynen şöyle diyor:
“Eee, tamam da… Ben size onları vaat ederken… ‘Demirel, sen bunları neyle yapacaksın?’ diye sordunuz........© Yeni Ankara





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein