Türkiye’nin uzun süredir biriken siyasal ve ekonomik sorunları tartışılırken, muhalefetin neredeyse ezber hâline getirdiği bir açıklama var; liyakat eksikliği. Kurumların bozulmasını, ekonomideki aksaklıkları, hukuktaki tıkanmaları bu tek başlık altında toplayan bu yaklaşım, ilk bakışta makul gibi görünse de gerçeği açıklamakta yetersiz kalıyor.

Daha önemlisi, bu söylem muhalefetin kendisini temize çekmesine de fazlasıyla hizmet ediyor.

Çünkü bugün kamuda görev yapan, politika hazırlayan, uygulayan ya da teknik katkı sunan kadroların önemli bir bölümü mesleki açıdan yetersiz değil. Aksine, büyük kısmı iyi eğitimli, tecrübeli ve işini bilen insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla ülkedeki sorunları yalnızca “iş bilmeyen kadrolar” anlatısına indirgemek, kolaycı bir kaçıştan ibaret.

Asıl mesele, bu bilgi ve yetkinliğin hangi değerler çerçevesinde ve kimin siyasal tercihleri doğrultusunda kullanıldığıdır.

Bu noktada dikkat çekici olan şudur; Muhalefet, iktidarı eleştirirken dahi meseleyi ahlaki bir........

© Yeni Ankara