Kriter şu: “izah edemeyen susar!”
Kriter şu: “izah edemeyen susar!”
MURAT ALAN
17 Aralık 2013 sabahı, firari savcı Zekeriya Öz’ün koordinasyonunda düğmeye basıldı. Dönemin bakan çocukları Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Abdullah Oğuz Bayraktar’ın yanı sıra Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve bazı işadamları dâhil olmak üzere toplam 89 kişi gözaltına alındı, 26 kişi tutuklandı.
Soruşturmanın daha ilk saatlerinde hukuka aykırı görüntüler servis edildi, manşetler adeta önceden hazırlanmıştı. Daha da çarpıcı olan ise fezlekelerde, soruşturma henüz devam ederken Recep Tayyip Erdoğan’dan “dönemin başbakanı” olarak bahsedilmesiydi. Bu ifade tek başına bile yürütülen sürecin bir adli soruşturma değil, sonucu baştan kurgulanmış bir siyasi tasfiye planı olduğunu ortaya koyuyordu. Hedef şahıslar değil, doğrudan hükümetti; asıl hedef ise Erdoğan ve ailesiydi.
25 Aralık 2013’te ikinci dalga devreye sokulmak istendi. Firari savcı Muammer Akkaş, Bilal Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu onlarca isim hakkında gözaltı kararı çıkardı. Ancak bu kez emniyet birimleri hukuksuz talimatları uygulamadı. İşte bu noktada FETÖ panikledi. Montaj tapeler devreye sokuldu, sahte belgeler dolaşıma sokuldu, medya üzerinden yoğun bir kara propaganda başlatıldı. Devlet refleksi bu kez daha hızlıydı ve darbe girişimi akamete uğradı.
2014’ten itibaren FETÖ’nün emniyet ve yargı içindeki unsurlarına yönelik operasyonlar başladı. Yakup Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu ve Nazmi Ardıç gibi isimlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda örgüt mensubu tutuklandı ve yargılandı. 25 Aralık kumpas davasında 10 sanık, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs”........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin