Önce FETÖ’den başlayalım.

15 Temmuz’dan sonra yapılan amansız mücadeleye rağmen, devletin kurumları da dahil, somut delillerle ulaşılamayan “gizli FETÖ’cüler” var mı?

İki ayda bir yapılan operasyonlarla, devletin her kurumunda ortaya yeni “mahrem imam” lar çıkarıldığını görüyoruz.

Bunlar kanun adamlarının ısrarlı takip sonucu ulaşabildikleri.

Geçmişte kimi ilişkiler sayesinde, berat kararı almış, takipsizlik almış ya da hiç takibe uğramamış ama şimdilerde sinsi sinsi Ak Parti ve Erdoğan aleyhine çalışanların yanında konuşlanmış kriptolar olmadığını kim söyleyebilir?

ÖNEMLİ OLAN 387 HAKİM-SAVCI DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta; “İnlerine gireceğiz dedik girdik” diyor. FETÖ konusunda ateş en başta Erdoğan’ın kucağındaydı. Hain darbe girişimi başarılı olsa; Erdoğan’ı bir uçak dolusu altınla yurt dışına kaçarken yakaladıkları yalanını söyleyip, belki de idam edeceklerdi. Uçağa konulacak sahte altın külçeleri daha sonra (Yanılmıyorsam Antalya’da) yakalanmıştı.

Herkes, Danıştay’ın göreve iade kararı verdiği, KHK ile uzaklaştırılmış 387 hakim ve savcıyı konuşuyor. Asıl tehlikenin bunlar olmadığını görmek gerekiyor. Bunlar zaten biliniyor. HSK da inceleme başlattı. Gereği yapılır. Önemli olan, şu anda kimin yanında hangi güçlerle bağlantılı, ne yaptığı bilinmeyen kripto elemanlar.

HER ŞEY 2014 SEÇİMLERİYLE BAŞLADI

Eski istihbaratçı bir arkadaşım aradı ve üç partiyi işaret etti.

Bu partilerin genel başkanlarının etrafında, kripto FETÖ’cülerin cirit attığını iddia etti. Hatta kaynağı karanlık yerlerden gelen para yardımlarından söz etti. “Fırsat bekliyorlar ve hiç vazgeçmiyorlar” dedi. Vazgeçmeyenler FETÖ’cüler. Arkadaşım şöyle devam etti:

“2014 yerel seçimlerinden itibaren sisteme dahil olan FETÖ’cüler var. 2014’te özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde CHP’li adayların etrafında kümelendiler. Aslında o dönemin özellikle belediye meclis üyesi adaylarına mercek tutulursa, bugüne kadar gelen gizli ilişkiler de su üstüne çıkar.”

Peki 15 Temmuz 2016 sonrası neler oldu?

Bu soruya verdiği cevap da şöyle:

“15 Temmuz’dan sonra, başından beri kendini gizleyenler çalışmalarına aynen devam etti. Özellikle bir partide yoğunlaştılar. Sonra muhalefetteki tüm partilere ve bazı cemaatlere sirayet ettiler. Siyasi koruma altına girdiler. İktidara yakın bazı cemaat, vakıf ve derneklerde geleceğe dönük pozisyon belirliyorlar. Ak Parti ve Erdoğan aleyhine çalışıyorlar”.

CHP ARTIK HİÇ BİR ŞEYİ GİZLEMİYOR

CHP’nin DEM Parti ile ilişkisi normalleştiriliyor.

CHP ve DEM Parti bu ittifak sürecini zamana yayarak, kamuoyunda oluşacak tepkiyi yumuşatmaya çalıştılar. Oysa, ittifak kararları daha Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık koltuğunu bırakmadan alınmıştı. Ama Kılıçdaroğlu bile bu kadar açık bir ittifaka cesaret edemezdi. Özgür Özel ve İmamoğlu bu cesareti gösterdi.

DEM Parti İstanbul’da 22 ilçede aday göstermedi. CHP’yi destekleyecek. Peki ne karşılığında? Sadece Belediye Meclis üyelikleri mi?

Kurnaz siyaset devreye girdi.

“Devlet kurmak Kürtlerin hakkı, Güney Kürdistan’a olduğu gibi Rojova Kürtlerine de dostluk eli uzatılmalı” diyen, Ahmet Özer güya CHP’den Esenyurt adayı olarak çıkarıldı.

ESENYURT PKK’YA MI TESLİM EDİLECEK?

DEM Partililer sevinç naraları atıyor. Ahmet Özer için konvoy oluşturuyorlar. Neden?

Çünkü, Ahmet Özer görünürde CHP adayı olsa da aslında DEM Parti’nin adayıdır.

Ahmet Özer 2015’te HDP’nin Van milletvekili adayıdır.

Ahmet Özer aslında DEM Partilidir ve seçimden sonra büyük olasılıkla CHP’den istifa edip DEM Parti’ye geçecektir. Böylece İstanbul’un en büyük ilçesi DEM Parti maskesiyle PKK’nın kontrolüne girecek. Zaten, bu işbirliğini dayatan da PKK’nın sözde liderlerinden Mustafa Karasu değil midir?

Mesele CHP’ye oy verip vermemek değil.

Mesele Ak Parti’ye, Erdoğan’a kaybettireyim derken, bir daha telafi edilemeyecek bir şekilde Türkiye’ye kaybettirmek ve farkında olmadan terör örgütüne kazandırmak.

QOSHE - Gizli FETÖ’cüler gizli PKK’lılar seçimlere göz dikti! - Latif Şimşek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gizli FETÖ’cüler gizli PKK’lılar seçimlere göz dikti!

51 1
27.02.2024

Önce FETÖ’den başlayalım.

15 Temmuz’dan sonra yapılan amansız mücadeleye rağmen, devletin kurumları da dahil, somut delillerle ulaşılamayan “gizli FETÖ’cüler” var mı?

İki ayda bir yapılan operasyonlarla, devletin her kurumunda ortaya yeni “mahrem imam” lar çıkarıldığını görüyoruz.

Bunlar kanun adamlarının ısrarlı takip sonucu ulaşabildikleri.

Geçmişte kimi ilişkiler sayesinde, berat kararı almış, takipsizlik almış ya da hiç takibe uğramamış ama şimdilerde sinsi sinsi Ak Parti ve Erdoğan aleyhine çalışanların yanında konuşlanmış kriptolar olmadığını kim söyleyebilir?

ÖNEMLİ OLAN 387 HAKİM-SAVCI DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta; “İnlerine gireceğiz dedik girdik” diyor. FETÖ konusunda ateş en başta Erdoğan’ın kucağındaydı. Hain darbe girişimi başarılı olsa; Erdoğan’ı bir uçak dolusu altınla yurt dışına kaçarken yakaladıkları yalanını söyleyip, belki de idam edeceklerdi. Uçağa konulacak sahte altın külçeleri daha sonra (Yanılmıyorsam Antalya’da) yakalanmıştı.

Herkes, Danıştay’ın göreve iade kararı verdiği, KHK ile uzaklaştırılmış 387 hakim ve savcıyı konuşuyor. Asıl tehlikenin bunlar olmadığını görmek gerekiyor. Bunlar zaten biliniyor. HSK da inceleme başlattı. Gereği yapılır. Önemli olan, şu anda kimin yanında hangi güçlerle bağlantılı, ne yaptığı........

© Yeni Akit


Get it on Google Play