Ak Parti ve MHP 2016’dan bu yana Türkiye’nin “beka” sorununu önceleyen bir anlayışla Cumhur İttifakı’nda çıkarsız bir işbirliği sergiliyor.

Kimi çevreler sözüm ona “Ak Parti-DEM yakınlaşması” üzerine güzellemeler yaparak, 2019’daki algıyı bir kez daha ısıtıp servis etme peşinde.

DEM Parti’nin her yerde kendi adaylarıyla seçim kararı alması, CHP’nin tavrından kaynaklanıyormuş gibi de sunulmaya çalışılıyor.

Siyasilerin yalan iddialara tepkisizliği de algıya taban oluşturmada kullanılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli başta olmak üzere, Cumhur İttifakı’nın DEM Parti, PKK ve PYD’ye bakışı bellidir: PKK/YPG eli kanlı terör örgütleridir ve DEM Parti de onların siyasi uzantısıdır.

Başak Demirtaş’ın aday adayı olmasının, Ekrem İmamoğlu’na yüzde yüz kaybettireceği düşüncelerinin kimi gazeteciler ve aydınlar tarafından paylaşılmasını, Ak Parti’nin bu adaylıktan bir “medet” umduğu şeklinde yansıtanlar oldu.

DEM Parti’nin “kapalı kapılar” yerine “şeffaf” bir işbirliği istediği için CHP ile ittifak yapmadığı da konuşulabilir. Ama gerçek hiç de sanıldığı gibi değil.

Asıl şimdi “kapı arkası” görüşmeler devreye girecek.

DEM Parti kimi bölgelerde CHP adaylarının desteklenmesini işaret edecek.

Öyle ya Kandil’den gelen talimat da bu yönde değil miydi?

CHP ve DEM Parti arasındaki organik bağ dün de vardı bugün de var yarın da olacak.

İMAMOĞLU ÖZEL’E

YİNE REST ÇEKİYOR

Bu yazıyı yazdığım sıralarda CHP’de Çankaya, Kadıköy ve Hatay konusu MYK’da görüşülmeye devam ediyordu.

Ekrem İmamoğlu’nun CHP MYK’sı ve Parti Meclisi’nde kendisi yok ama kongrede seçtirdiği adamlarına verdiği talimatlar onun adına harfiyen yerine getiriliyor.

Aldığım bilgiler, adaylar konusunda Ekrem İmamoğlu’nun Özel’i bunalttığı yönünde. Kimi zaman günde beş kez Özel’i aradığı söyleniyor. Özel de yakın çevresine “yeter artık bunaldım. Şu iş bitse de kurtulsam” diyerek halet-i ruhiyesini sergiliyor. Özel için İmamoğlu’na “hayır” diyebilmek çok zor.

Ankara’da ise adeta anketler savaşı yaşanıyor.

Hem genel merkezlerin hem de Altınok ve Yavaş’ın yaptırdığı anketlerde şu an için başa baş sonuçlar çıkıyor. Aradaki farkı çok hızlı kapatan Altınok’un bu tempo ile ipi göğüslemesini beklemek son derece doğal.

Turgut Altınok, günde 3-4 saat uyuyarak Ankara’da elini sıkmadığı, yüzüne gülmediği tek bir seçmen bırakmak istemiyor.

Günde üç dört saat uyuduğunu şuradan anlamak mümkün: Gece 02’ye kadar seçim bölgelerinde seçmenlerle buluşuyor, ev toplantıları yapıyor, dernekleri ziyaret ediyor. Ondan sonra seçim merkezine giderek parti yöneticileriyle hem günü değerlendiriyor hem ertesi günün planını yapıyor. Bakıyorsunuz ertesi gün sabah sekizde, dokuzda programları var. Eve kaçta gidiyor? Kaçta yatıyor olabilir? Hesabı yaptığınızda da uyumaya ancak 3-4 saat ayırabileceğini anlamanız zor olmuyor.

İSRAİL’E SİLAHLI

MÜDAHALE GELİR Mİ?

Artık herkes biliyor ki; İsrail sopanın ucunu görmeden durmayacak.

Önceki gün canını kurtarmak için Refah bölgesine sığınan savunmasız insanlara bomba yağdırarak, çoğu kadın ve çocuk yüzlerce insanı daha katletti. Bin kişi yaralandı. Hem de bunları ABD Başkanı Biden’ın, “yeter artık” açıklamasından bir gün sonra yaptı.

Biden gerçekten “yeter artık” dedi mi? Yoksa “ben söyleyeyim sen yine bildiğini yap” mesajı mı verdi.

Uluslararası baskılar ABD’nin üzerinde arttığı gibi, Netanyahu’yu da bunaltmış olmalı ki; Kabinesindeki bakanlara; “Uluslararası unsurlara İsrail’in haklılığını(!) anlatın talimatı vermiş.

Artık bütün dünyanın bir “soykırım” üzerinde ittifak yaptığı dönemde, katiller sürüsü neyi anlatacak, anlatsalar da kim inanacak bilmiyorum.

Eli kanlı Netanyahu ve sürüsüne bir askeri müdahale korkusunu vermenin zamanı geldi ve geçiyor.

Anladıkları ve anlayacakları tek dil bu.

Yoksa Gazze’deki son Filistinliyi de katletmeden durmayacaklar.

QOSHE - DEM Parti’yi AK Parti’ye yamamaya çalışmak! İsrail’e silahlı müdahale gelir mi? - Latif Şimşek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

DEM Parti’yi AK Parti’ye yamamaya çalışmak! İsrail’e silahlı müdahale gelir mi?

16 1
13.02.2024

Ak Parti ve MHP 2016’dan bu yana Türkiye’nin “beka” sorununu önceleyen bir anlayışla Cumhur İttifakı’nda çıkarsız bir işbirliği sergiliyor.

Kimi çevreler sözüm ona “Ak Parti-DEM yakınlaşması” üzerine güzellemeler yaparak, 2019’daki algıyı bir kez daha ısıtıp servis etme peşinde.

DEM Parti’nin her yerde kendi adaylarıyla seçim kararı alması, CHP’nin tavrından kaynaklanıyormuş gibi de sunulmaya çalışılıyor.

Siyasilerin yalan iddialara tepkisizliği de algıya taban oluşturmada kullanılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli başta olmak üzere, Cumhur İttifakı’nın DEM Parti, PKK ve PYD’ye bakışı bellidir: PKK/YPG eli kanlı terör örgütleridir ve DEM Parti de onların siyasi uzantısıdır.

Başak Demirtaş’ın aday adayı olmasının, Ekrem İmamoğlu’na yüzde yüz kaybettireceği düşüncelerinin kimi gazeteciler ve aydınlar tarafından paylaşılmasını, Ak Parti’nin bu adaylıktan bir “medet” umduğu şeklinde yansıtanlar oldu.

DEM Parti’nin “kapalı kapılar” yerine “şeffaf” bir işbirliği istediği için CHP ile ittifak yapmadığı da konuşulabilir. Ama gerçek hiç de sanıldığı gibi değil.

Asıl şimdi “kapı arkası” görüşmeler devreye girecek.

DEM Parti kimi bölgelerde CHP adaylarının desteklenmesini işaret edecek.

Öyle ya Kandil’den gelen talimat da bu........

© Yeni Akit


Get it on Google Play