|
Ragıp KaradayıTürkiye |
Yazar, okuyucularının kalbine hitap edebilmeli. O kalpte kendi ismini de görebiliyorsa işi kolay demektir. Ne denir ahengime, Rengi uysun...

"Hangi meslek grubunda olursak olalım, muhataplarımızın önce gönlünü fethetmemiz lazım. Kalbine giremediğimiz okuyucunun beynine giremeyiz" ...

Hakikaten Cüneyt Beyin dediği gibi reddedemeyeceğimiz iki projeyi de beraberce tamamladık. Yayınlandığında pek çok teşekkür almıştık... ...

"Bu onüç programı teslim ettikten sonra onüç bölümlük de 'Uyuşturucu' projemiz var." Artistlerin hayal kurmayı çok sevdiğini biliyordum....

"Unutmaya çalıştığım Yeşilçam yıllarındaki hızlı hayatımı, akılalmaz maceralarımı, safiyane hareketlerimi tekrar geri...

"Çocukluğumu, gençliğimi, o yaşlardaki yaşananları, arkadaşlıkların çok hasretini çekiyorum. Onun için buraya geldim Ragıp Bey!" ...

Hoş-beş, hâl-hatır sorduktan sonra “Herkesin işi-gücü var, oyalanacak vakit değil…” deyip hemen projelerini anlatmaya başladı Cüneyt...

Kapı açılınca bir de ne göreyim o heybetli adam, mavi mavi çakmak gözlerle bana bakmıyor mu? İş yerime gelir gelmez hemen paltomu...

Hava serindi. İstanbul’un rutubetli soğuğu insanı çarpıyordu. Hiç de Erzurum'un soğuğuna benzemiyordu. Elimdeki işimi bitirip çayım...

Her bir hatıramız, kabuğundan çıkıp kelebeğe dönüşürken, küçük gönüllere büyük huzur dolu saadetler kondurmaya çalışıyoruz...

“Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe…” derler... Gömleğini söküyor, Söküp söküp dikiyor, ...

Vatan Şaşmaz: "Ragıp Bey; hakikaten doğru söyle; sen bu mübarek zatı canlandırmaya beni layık gördün mü?" Vatan Şaşmaz'a dedim ki: -...

Biraz önce asabımı bozan adamın tam aksine gülücükler dağıtan, mütevâzı, temiz bir simayla karşı karşıyaydım. Yerimde...

İlk gelen Murat Soydan'dı. Çok kolay anlaştık, sözleşmemizi imzaladık. Çekim planını ve sahnelerinin fotokopilerini vererek uğurladım. ...

Bir aksilik olmazsa; bugün çekim hazırlığı yaptığımız “AKŞEMSEDDİN” filmimizin oyuncu kadrosuyla sözleşme imzalayıp...

Bir aksilik olmazsa; bugün çekim hazırlığı yaptığımız “AKŞEMSEDDİN” filmimizin oyuncu kadrosuyla sözleşme imzalayıp...

Beynimden kalbime dökülen hatıralarım, bütün dünyamı istila etmişti. Onları itinayla yazsam daha nicelerini bir türlü...

Koca dağlar derken; büyük, yüksek dağlar kastediliyor. Koca adam derken; aklı başında büyük insan düşünülüyor. Peki "koca" ne demekti?...

Öğretmenimiz bu arkadaşa; “Kimsin?”, “Nereden, nasıl geldin?” gibi sorular yöneltti. Torunum, sınıfta yaşananları şöyle izah etti:...

Bazı günler, çocukları mektepten alma İstanbul trafiğinde bir çöl yolculuğu kadar zahmetli geliyordu bana. Çocuk nedense başka şey...

Hüsna Ninem'in anlattıkları bütün iç âlemimi gizliden gizliye sarmış olmalı ki; basit bir hadise bile beni o günlere rahat...

Fazla konuşmak istemeyen çocuk, belli ki birilerini bekliyor benim gibi. Hâlâ; kaçamak da olsa gözüm üzerinde… Tipik bir Erzurum şivesi…...

Küçük kerimemle torunum Bahçelievler İhlâs Kolejinde okuyorlardı. Her akşam olduğu gibi onları almaya gitmiştim... Eskiden köylü olsun,...

Kara sevdalarla yanıp tutuşanlar, debdebeli merasimlerle ev kuruyorlar bir de bakmışsınız kısa zamanda “şiddetli geçimsizlik” sebebiyle...

O kâbus dolu gece "uyuyamadım” desem yalan söylememiş olurum. Sabaha kadar yatağımda döndüm durdum. Benim gözüm yırtıcı kuşta...

"Bak Ragıb'ım! Bir ana baba, nene ve dedeleri de sayabilirsin, evladına alacağı hanımı rastgele seçmez!" Şu ormanın ayısı, Artar...

Kuzulardan, danalardan yapılan enfes cağ kebaplarını; bir de kültür zenginliği, manevi değerleriyle ayrı bir diyarda olduğunuzu...

Rahmetli nenem; âlime bir hanımefendiydi. Bir bakışta kimin ne olduğunu; ferasetiyle anlar, ona göre muamele ederdi. Al giyip allanıyor,...

Personeldeki arkadaşlarımız sicillerimizi kaydederken hanımımın yaşının benden büyük olduğunu fark etmişler. Pek de merak etmişler....

“Çok küçük yaşta evlenmişsiniz. İbret olabilecek hadiseler yaşamışsınızdır mutlaka." Bu gece uzun ve derin bir soluktur. Bir...

Gürültüden kimse kimseyi duymuyordu. Üzüntüm tam doruk noktasında. Hiçbir iş yapamamanın ezikliği var üzerimde... Gecenin...

"Osmanlı ecdadımızın okuyup istifade ettiği, kitapların günümüz insanı için kaynak gösterilerek derlendiği bir ilmihâl almanızı...

"Evlat bu kitabı daha önce de görmüştüm. Aldım, dükkâna getirdim. Rafta gören aile dostum müftümüz, beni kibarca ikaz etti “okuma”...

“Allah’ım bana yardım et! Kuvvet ver! Sabır ihsan eyle!.. Millete de uyanmak, hakkı hak bilip, bâtılı bâtıl bilip itikad etmek nasip...

Hem çevreyi, hem insanları seyrederek; başlama noktasına kadar geldim. Diğer arkadaşlarımdan kimseleri göremiyordum. Karlar eser...

Kitaplar kalın ve ağır olduğundan ancak ikişer adet alabildik ve süratle insanların arasına dağıldık. Oldukça heyecanlıydım......

Mutluluğun resmini görmek istiyorsan bana bak ve yaşadığın bu bezginlik ve yorgunluğu unut!.. Kar karışımı yağmur incecik, sokak...

Dergâha yakın bir mekânda bu adam için de çok duâ ettim. Zira duâ edilene mi, edene mi fayda verir bilinmez. Bu adam aklımdan hiç...

“Bu güzel insan kimdir” diye beklemeden sol koluma yığdığım yüzlerce “NAMAZ KİTABI"nı sağ elimle alabildiğim kadar aldım, uzattım....

Önümüzde tarihî Eyüp Sultan Cami-i şerifi, minareleri, kubbesi, asırlık çınarlar; başını bulutlara kadar uzatıyor gibiydi. Bir...

İnsan kaybettiği için ağlamaz; hakikati gördüğü için ağlar. Kaybettiği için değil, hakîkate duyduğu hasret yüzünden yaşlarını...

Talebelerimden birine sordum: “Niçin ben? O kadar öğretmeniniz oldu. Benim adıma sevinebileceğim bir durum lakin merakım da had safhada.”...

Biliyorlardı ki Gemlik bugün bir başka güzellikteydi... Göğüslerinde çatırdayarak alevlenen sımsıcak ateşin olağanüstü...

Neler de aklıma gelmiyordu ki. Sevinecek miydim, yoksa geldiğime bin pişman mı olacaktım... Beklentiler büyük, herkesin kafasında çok...

Çiseleyen karla karışık yağmurun dallara, binalara çarparken çıkardığı ahenkli ses, derin bir fısıltı hâlinde kalbime huzur...

Uyandığımda hâlâ o heyecan içindeydim. Kalbim yerinden kopacakmış gibi küt küt atıyordu. Kan-ter içinde kalmıştım. Nihayet saatler...

"Münakaşanın, münazaranın galibi yoktur. Dostun dostluğunu giderir, düşmanın da düşmanlığını artırır." Çok mahcup oldum,...

Lapa lapa kar yağışı devam ediyordu. Gri bir kubbeyi andıran dumanlı havadan dolayı birkaç metre ilerideki arabalar fark edilemiyordu....

Küçük bir dağ köyünden çıkmış, hayatı insanları anlamaya, dünyayı tanımaya çalışırken hep örselenen bir garip olmuştum......

"Çobanvezir"in bir âdeti varmış, her akşam ve sabah ilk geldiği kulübesine uğramadan edemezmiş... Kıskanç saraylılar hiç boş durur mu?...
