Teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla ilerlediği çağımızda, tüm siyasal partilerde iktidara gitmenin yolu artık yerelden geçiyor. Yerelden iktidara yol alma süreci büyük kentlerde daha farklı ve daha kapsamlı bir işleyişle yürümektedir.

Sürati ise Anadolu kentlerine oranla daha hızlı ve çok daha önemlidir.. “Metropolleri alan, iktidarı da alır!” Yani metropollerde elde edilen başarılar, diğer kentleri de etkiler. Çünkü metropollerde her kentten insan bulunmaktadır. Kısacası, iktidara doğru giden yürüyüşün başlangıcı yerel yönetimlerdir. Bazı zamanlarda, yerelde elde edilen başarıların genel seçimlere yansımamasının en önemli faktörü seçilen yöneticiler oluyor. Yani belediye başkanları ve onların kadro anlayışlarının başarısızlıkları ve istikrarsızlıklarından kaynaklanıyordur. Çağımızda merkezden yönetme anlayışı giderek anlamsızlaşıyor.

Yerinde yönetim, katılımcı ve yerel özgünlük demokrasinin gelişmesinde motor güç değerindedir. Kaliteli hizmet, verimlilik ve sorunları hızlı bir şekilde yerinde çözme anlayışı böyle güçlendiği gibi, bürokratik yığınlaşma da çözülmüş oluyor. Yerel yöneticiler, bilimsel kurallara uygun, çağdaş, demokrat ve dürüst yönetim ilkelerini uyguladıklarında sosyoekonomik, sağlık, ulaşım, çevre ve kültürel sorunların çözümlenmesine büyük katkı sağlarlar. Hem ulusal hem de kişi başına düşen milli gelirimizin artmasında etkili olmakta ve bu yönden de büyük önem taşımaktadırlar.

Yerel yönetimler (köy, kent, kasaba, il, v.b) bir arada yaşayan topluluğun bireylerini en çok ilgilendiren konularda, hizmet üreten karar organları (bazen de yürütme organları) halk tarafından seçilerek göreve getirilen, görev ve yetki verilen; gelir, bütçe ve personele sahip, kamu tüzel kişileridir.

YEREL YÖNETİMLERİN VAROLUŞ SEBEPLERİ

Ekonomik, hukuksal, ve siyasal faktörlerdir.

1. Ekonomik faktörler:

“Yerel yönetimler, kendi bölgelerindeki ihtiyaçların neler olduklarını ve miktarlarını merkezi idareye oranla daha akılcı bir biçimde saptayabilme olanaklarına sahiptirler. Bu durum, kaynakların israf edilmesini azaltır. Kısacası, yerel yönetimler ekonomik açıdan aynı verimi, merkezi idareye oranla daha az kaynakla sağlamaktadırlar. Bu nedenle, merkezi idarenin yanında bir de yerel bir yönetimin bulunması ekonomik açıdan zorunluluğu olarak ortaya çıkmaktadır.

2. Siyasal Faktörler:

“Yerel yönetimlerin varoluşunun, siyasal gerekçesinin özünde demokrasi inancı ve yerel demokratik değerler yatmaktadır. Günümüzde demokrasi anlayışının gelişmesi ve yerleşmesine koşut olarak, yerel yönetimlerin önemi de giderek artmış ve toplumsal yapı yaşamın demokratik bir şekilde düzenlenmesinde yerel yönetimler vazgeçilmez siyasal enstrümanlar haline gelmişlerdir. Toplumsal yaşama ilişkin bütün kararları merkezden almak rasyonel bir tutum değildir. Çünkü insanların kendi seçtikleri temsilci aracılığı ile ihtiyaçlarını belirlemeleri ve bu belirlemeler doğrultusunda yürütmede bulunmalarını sağlayacak hukuksal zemini oluşturmaktadır.

3. Hukuksal Faktörler:

“Merkezden yönetim, bir ülkede merkez memurlarının daha geniş yetkilere sahip olduğu ve alt kademe memurlarının yetkilerinin ve takdir haklarının azaldığı bir yönetim biçimidir. Yerinden yönetim ise, kamusal güçlerden bir kısmının merkezi otoriteden alınarak daha az yetkili bir otoriteye aktarılmasıdır. Yerel yönetimlerin niçin varolması gerekçesini savunan görüşlerin hukuki dayanağı da, yerinden yönetim kavramıdır.

YEREL YÖNETİMLERDE DEMOKRASİ KAVRAMI

“Bireylerin kamu yönetiminin yetki ve görev alanına giren konularda söz sahibi olmalarını amaçlayan katılım anlayışına ilişkin iki yaklaşım söz konusu olabilmektedir: Bunlardan birincisi, yurttaşların yasaları doğrudan demokrasi anlayışına göre bizzat katılacakları toplantılarda kabul etmeleri ve yönetimle ilgili kararları gene bu toplantılarda vermeleri yönetsel mevkileri de belli sürelerle nöbetleşe üslenmeleri anlayışıdır.

Diğeri ise, kamu hizmetlerinin yürütülmesinde yurttaşın rolünü belli aralıklarla yapılan seçimlerde oy kullanma etkinliği ile sınırlı tutmayı öngören yaklaşım vardır. Günümüzde seçimlere dayalı temsil edici kurumların varlığı, sağlıklı işleyen bir demokrasi için zorunlu olsa da yeterli kabul edilmemekte ve "katılımcı demokrasi"den söz edilmektedir.

Çağımızda doğrudan demokrasi ile temsilci demokrasi arasında denge sağlamayı amaçlayan katılımcı demokrasi anlayışı her iki aşırı yaklaşımın sakıncalarına karşı bir çözüm olarak görülmektedir. Katılım, bireylerde demokrasi duygusunu geliştirmektedir.

Bu yolla yurttaşlar seçilmiş ve atanmış kamu görevlilerini daha etkili biçimde denetleyebilmekte, karar ve uygulamalarını değerlendirebilmektedirler “Demokrasi anlayışının gelişmesiyle, yerel yönetimlerin önemi artmıştır. Yerel nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesinde başvurulan örgütlenme biçimlerinden biri olan yerel yönetimler; diğer örgütlenme biçimlerinden genel olarak, karar ve yürütme organlarının oluşumundaki farklılık ile ayrılmaktadır.

Bu organlar ilke olarak, yöre halkı tarafından seçimle belirlenmektedir. Bu çerçevede yerel yönetim, yerel nitelikli hizmetlerin yönetiminden daha ,ileri bir anlam kazanmakta ve demokrasi ile ilişkilendirilmektedir. “Demokratik bir yerel yönetimin temel esaslarından biri de, yönetimin kararları ve uygulamaları üzerinde yerel halkın sürekli etkili olması ve halk denetiminin sağlanmasıdır.

Halk denetimini etkin kılmak için, bireylerin etkin bir örgütlenme bilincine sahip olmaları ve baskı grupları oluşturmaları gerekmektedir. “Yerel yönetimler, yerel hizmetleri yerine getirirken, demokratik ve katılımcı bir siyasal yapı içinde, hizmetlerin yürütülmesinde etkinlik ön planda tutularak, STK'lar ile ortak çalışmalar yaparak işlevlerini sürdürmelidirler.

QOSHE - YEREL YÖNETİMLER - Suleyman Balkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

YEREL YÖNETİMLER

6 0
04.04.2024

Teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla ilerlediği çağımızda, tüm siyasal partilerde iktidara gitmenin yolu artık yerelden geçiyor. Yerelden iktidara yol alma süreci büyük kentlerde daha farklı ve daha kapsamlı bir işleyişle yürümektedir.

Sürati ise Anadolu kentlerine oranla daha hızlı ve çok daha önemlidir.. “Metropolleri alan, iktidarı da alır!” Yani metropollerde elde edilen başarılar, diğer kentleri de etkiler. Çünkü metropollerde her kentten insan bulunmaktadır. Kısacası, iktidara doğru giden yürüyüşün başlangıcı yerel yönetimlerdir. Bazı zamanlarda, yerelde elde edilen başarıların genel seçimlere yansımamasının en önemli faktörü seçilen yöneticiler oluyor. Yani belediye başkanları ve onların kadro anlayışlarının başarısızlıkları ve istikrarsızlıklarından kaynaklanıyordur. Çağımızda merkezden yönetme anlayışı giderek anlamsızlaşıyor.

Yerinde yönetim, katılımcı ve yerel özgünlük demokrasinin gelişmesinde motor güç değerindedir. Kaliteli hizmet, verimlilik ve sorunları hızlı bir şekilde yerinde çözme anlayışı böyle güçlendiği gibi, bürokratik yığınlaşma da çözülmüş oluyor. Yerel yöneticiler, bilimsel kurallara uygun, çağdaş, demokrat ve dürüst yönetim ilkelerini uyguladıklarında sosyoekonomik, sağlık, ulaşım, çevre ve kültürel sorunların çözümlenmesine büyük katkı sağlarlar. Hem ulusal hem de kişi başına düşen milli gelirimizin artmasında etkili olmakta ve bu yönden de büyük önem taşımaktadırlar.

Yerel yönetimler (köy, kent, kasaba, il, v.b) bir arada yaşayan topluluğun bireylerini en çok ilgilendiren konularda, hizmet üreten karar organları (bazen de yürütme organları) halk tarafından seçilerek göreve getirilen, görev ve yetki verilen; gelir, bütçe ve personele sahip, kamu tüzel kişileridir.

YEREL YÖNETİMLERİN VAROLUŞ SEBEPLERİ

Ekonomik, hukuksal, ve siyasal faktörlerdir.

1. Ekonomik........

© Van Havadis


Get it on Google Play