Hiçbir diplomatik denklem Türkiyesiz kurulamaz...
Türkiye Yüzyılı, önemli gelişmelerin eşiğindedir. Dünyadaki paylaşım süreçleri artık savaşlar üzerinden şekillenmekte, ticaret yolları ve koridorların kontrolü de gündemin merkezinde yer almaktadır. Ancak bu süreçte işin ahlaki boyutunu asla unutmamak gerekir. Çünkü Türkiye, yalnızca askerî gücü ve savunma sanayisindeki başarılarıyla bu yeni dönemin aktörü hâline gelmemiştir. Askerî güç, sahadaki varlığını pekiştiren önemli bir unsurdur, fakat ahlaki motivasyonu temsil edemeyen hiçbir güç nihai sonuca ulaşamaz. Türkiye’nin en önemli silahlarından biri, ahlaken çöken uluslararası sistemin yeniden yapılanmasında, manevi doktrinini söylem ve eylem düzeyinde temsil edebilme kabiliyetidir. Uluslararası sistem çöküyor. Tüm ulvi gerekçeleri birer birer rafa kaldıran küresel düzenin yerine nasıl bir denklem kurulacak? Kimler hangi felsefeyi temsil edecek? İşte bunlar, üzerinde ciddi biçimde tefekkür edilmesi gereken hususlardır... Türkiye, uluslararası sistemin merkezinde yer alan vazgeçilmez bir aktöre dönüşmüştür. Bugün artık Türkiyesiz hiçbir denklem kurulamaz. İsrail’in tüm sert ve agresif politikalarına karşın, bölgesel dizaynda Türkiyesiz harekat alanı açılamaz... Gazze’nin yeniden inşası ve güvenliğin sağlanması için uluslararası bir görev gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Üstelik İsrail’in güvenilmezliğini, onu en iyi tanıyan hamisi ABD dahi bilmektedir. Gerçi ABD derken bin........© Türkiye





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel