Kar, soğuk, uzun zamandır yürüyüş, beni iyice yormuştu
Lapa lapa kar yağışı devam ediyordu. Gri bir kubbeyi andıran dumanlı havadan dolayı birkaç metre ilerideki arabalar fark edilemiyordu. Düşe kalka geçtiğim sokaklar, öbek öbek kar yığınlarıyla kaplıydı. İstanbul İstanbul olalı herhâlde böyle bir kar yağışı görmemişti. Akşamdan sabaha kadar yağan kâr neredeyse şehri teslim almıştı. Trafik iyice şişmiş, araba yoğunluğu had safhada… Duruma göre yön değiştirerek yol alıyordum. Tehlikeli olsa da aldırmıyor, saçaklarından sivri sivri buzdan sarkıtların altından geçiyordum. Bir an evvel servise kavuşmam şarttı. Yoksa sıkıntılı bir yolculuk yapmak mecburiyetindeydim. Çıkılmaz başa kadar, Durdum bu yaşa kadar, Sabır taşı çatlar mı? Beklerim kışa kadar. Oniki kişilik minibüsümüzün şoförü Vakkas Amcaydı. Müessesemizin namlı kaptanlarından... Hızlı hızlı yürürken, sabah okunacak duâlarımı da okuyordum. Bir ara saatime baktım, “eyvah, vakit hayli daralmış” dedim. Servisimizin beklediği yerin ise daha epey uzağındaydım. Tabanlara kuvvet, daha hızlandım, hatta nefesim yettiği kadar........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein