Yemek kültürümüze sahip çıkmalıyız
Türkiye, zengin kültürel geçmişi ve geleneksel yiyecek üretim-tüketim zincirleriyle bu alanda önemli bir aktör olmaya devam ediyor. Yemek kültürü; toplumsal bağları, estetik değerleri ve kültürel aktarımı simgelerken, doğru bilginin yayılmasıyla korunabilir. Bu yolda, değerleri anlayanların varlığına güvenim devam ediyor. irleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı; 17 Ekim 2003 tarihinde SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI Sözleşmesi’ni Paris’te kabul etmiş. İnsan hakları alanındaki mevcut uluslararası belgeler, özellikle 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1966 Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 1966 Medeni ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi ile 1989 UNESCO Geleneksel Kültür ve Folklorun Korunması Tavsiye Kararları, 2001 UNESCO Kültürel Çeşitlilik Evrensel Bildirgesi ve Kültür Bakanları Üçüncü Yuvarlak Masa Toplantısı’nda kabul edilen 2002 İstanbul Bildirgesi, ortak bir noktaya işaret etmektedir.
EN ÖNEMLİ DEĞER
Somut olmayan kültürel miras, kültürel çeşitliliğin potası ve sürdürülebilir kalkınmanın güvencesi olarak önemlidir. Diğer taraftan, kültürel mirasın korunması konusunda evrensel bir ortak kaygının farkında olan toplulukların, hatta kimi zaman bireylerin, bu süreçte önemli roller üstlendiği açık bir gerçektir. Oldukça zengin bir kültürel mirasa, genetik biyoçeşitliliğe ve köklü yiyecek üretim-tüketim zincirlerine sahip olan Türkiye, geçmişte olduğu gibi gelecekte de beslenme alanında önemli bir aktör olmayı sürdürecektir. Geçmişini bugüne yansıtan ve geleneğe dayanan kültürel birikimler, köklü toplumların varlığının kanıtıdır. Yemek kültürü ise bu toplumların geleneksel öğretilerini kurallaştırarak kuşaktan kuşağa aktardığı en önemli değerlerden biridir. Bu kadim coğrafyada yemek ikramı, burada yaşayanlar için hem bir ayrıcalık hem de bir ödevdir. Ev sahibinin yabancılara karşı cömertliğinin, konukseverliğinin simgesidir. Bu kadim coğrafyada yüzyıllardır evlerdeki mutfağın simgesel önemi insanları doyurmanın çok ötesindedir. Mutfak ve sofra aynı zamanda; günlük hayatta olduğu kadar önemli günler vesilesiyle düzenlenen halka açık ziyafetler ile somutlaşan mekânlar konumundadır.
SORGULAMADAN OLMAZ
Yemek geleneği; emeğin, birlikteliğin, sevincin, yasın, dostluğun, bağlamanın, davul zurnanın, horonun, halayın,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Joshua Schultheis
Rachel Marsden