ABD Türkiye’ye Irak ve Suriye’de “Kürdistan Devletleri” Kurdurttu
Orta Doğu, son yüzyılda uluslararası müdahaleler, etnik çatışmalar ve sınır yeniden çizimleri ile karakterize bir bölgedir. ABD’nin bölgedeki stratejik politikaları, Türkiye’nin güvenlik ve dış politika öncelikleri üzerinde doğrudan etki yaratmıştır. Irak ve Suriye’de “Kürt bölgelerinin” fiilen özerk yapılar kazanması, ABD’nin stratejik planlamaları ve Türkiye’nin politika tercihlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu süreç, uluslararası politika, güvenlik stratejileri ve bölgesel devlet egemenliği açısından kritik öneme sahiptir.
ABD, Irak ve Suriye’de “Kürt bölgelerini” destekleyerek, kendi jeopolitik çıkarları doğrultusunda bu bölgelerde fiili özerklikler oluşturmuştur. Bu durum, Türkiye’nin sınır güvenliği ve ulusal bütünlüğü açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. ABD’nin politikaları, “Kürt oluşumlarının” silahlı güçler ve siyasi yapılanmalar yoluyla güçlenmesini doğrudan teşvik etmiştir.
Türkiye’nin politikaları, başlangıçta bölgesel istikrarı sağlama amacı taşısa da, ABD ile işbirliği içinde yürütülen süreçler, “Kürt oluşumlarının” özerklik kazanmasına zemin hazırlamıştır. Özellikle Suriye’de PYD ve Irak’ta Barzani yönetimi, ABD’nin stratejik yönlendirmesiyle güçlenmiştir. Bu güçlenme, Türkiye’nin doğrudan kontrol ve etki alanını azaltmıştır.
Son olarak, bu süreç, Türkiye’nin kendi sınır güvenliği, ulusal bütünlüğü ve bölgesel politikaları açısından bir dönüm noktası oluşturmuştur. ABD’nin stratejik hamleleri, “Kürt bölgelerinin” fiilen devletleşme sürecini hızlandırmış ve Türkiye’yi doğrudan etkileyen bir jeopolitik duruma yol açmıştır.
ABD’nin Bölgedeki Stratejik Politikaları
ABD’nin Orta Doğu’daki politikaları, enerji güvenliği, askeri üstünlük ve bölgesel denge üzerine kuruludur. Bu bağlamda, Irak ve Suriye’de “Kürt bölgelerinin” güçlendirilmesi, ABD’nin stratejik hedefleri doğrultusunda yürütülmüştür. Bu bölgelerde özerklik sağlamak, ABD’nin bölgedeki kontrolünü artırmıştır.
ABD, PKK/PYD ve Barzani güçlerini silahlandırarak ve lojistik destek sağlayarak, “Kürt oluşumlarının” askeri kapasitesini artırmıştır. Bu durum, Türkiye’nin sınır güvenliği ve bölgesel etkinliğini doğrudan zayıflatmıştır. ABD’nin desteği olmadan bu özerkliklerin oluşması mümkün olamazdı.
Stratejik açıdan ABD, “Kürt bölgelerini” bir tampon bölge olarak kullanmış ve bölgesel rakipleri dengelemiştir. Bu hamle, hem Suriye hem Irak politikalarında Türkiye’nin istenilen müdahaleyi yapmasını engellemiştir. Dolayısıyla ABD, bölgesel güç dengelerini kendi lehine değiştirmiştir.
ABD’nin politikaları, sadece askeri destekle sınırlı kalmamış, diplomatik ve ekonomik desteklerle de güçlendirilmiştir. Uluslararası arenada “Kürt oluşumlarının” meşruiyet kazanmasını sağlamak, ABD’nin bölgedeki uzun vadeli planının bir parçasıdır.
Özetle, ABD’nin bölgedeki stratejik politikaları, “Kürt bölgelerinin” güçlenmesi ve Türkiye’nin kontrol alanının daraltılması üzerine sistematik olarak inşa edilmiştir. Bu durum, bölgesel jeopolitik dengeleri köklü şekilde değiştirmiştir.
Türkiye’nin Irak ve Suriye Politikaları
Türkiye, Irak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein