DÜNYANIN MERKEZİNDEYDİM
Zamanın behrinde dünya ilim adamları bir araya gelmişler, dünyanın ortasını bulmaya çalışmışlar, bir türlü bulamamışlar. Aralarında anlaşamamışlar. Sora sora Nasrettin Hoca'ya ulaşmışlar. Kime sordularsa '' bunu bilse bilse Nasrettin Hoca bilir'' demişler. Ta dünyanın bir ucundan kalkıp Akşehir'e, Hoca'nın yanına gelmişler.
''Hocam, biz uzun zamandır kafa yoruyoruz, bir türlü işin içinden çıkamıyoruz. Dünyanın ortası neresi'' diye sual etmişler.
Hoca ayağa kalkmış. '' Bunu bilmeyecek ne var.'' Üç adım atmış, bastonunu yere dikmiş, '' işte dünyanın ortası burasıdır'' demiş.
Herkes şaşkın. ''Nasıl olur hocam, o kadar basit mi? Biz yıllardır uğraşıyoruz , bulamadık, sen nasıl hemen buldun,'' diye hayretle sormuşlar.
Hoca hiç istifini bozmadan '' isterseniz ölçün'' demiş.
O gün bugün dünyanın merkezi Akşehir kabul edilmiş.
Gerçekten de yuvarlık bir cisimde her nokta merkezdir. Hadiseye nasıl baktığınıza bağlı. Macellan gibi döner dolaşır aynı noktaya gelirsiniz.
Hocanın bu nüktesi hakkıyla değerlendirilebilseydi dünyanın yuvarlak olduğu asırlar öncesinden keşfedilirdi. Hoca bir yol açmış ama devamını getiren olmamış.
Daha önce Konya'ya gitmiştim lakin dünyanın merkezi Akşehir'e gitmek nasip olmamıştı. Bu sefer oldu. Diğer ünlü bir Akşehirli Tarık Buğra'yı ölümünün 30. yıl dönümünde anmak üzere 26/27 şubat günlerinde buradaydık. Memleketin dört bir tarafından gelen ''Anadolu Mektebi'' sevdalıları ile çok güzel bir iki gün geçirdik.
Burada nereye baksanız ya Nasrettin Hoca........
© Terme Bilgi Gazetesi
visit website