menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Onca ölümden bir şey anlamamak da acı!

42 19
09.12.2025

Diğer

09 Aralık 2025

“Demokrasi, hukuk devleti” vb gibi iğdiş edilmiş, yağmalanmış, delik delik oeşik olmuş birtakım kavramlardan söz edeceksek, “yaşam hakkı” hepsinin temeli. Değil mi?

Öncelikle “yaşayabilmek” yani hayatta, ayakta kalabilmek… Sonra da gerçekten saygın, onurlu bir şekilde yaşayabilmek. Diğer bütün hak ve özgürlükler bu temelin üstünde inşa ediliyor ya da hep birlikte çöküyor.

Bir yandan “barış, kardeşlik, dayanışma” vaazı veren bir sistem, bir yandan “onu dedi, şunu yazdı, söyle baktı” diye adeta “sürek avı”ndayken, bir yandan da en asgari “yaşam hakkı” bilhassa kadınlar, çocuklar ve çalışanlardan alenen alınıyor. Çalınıyor!

Bir “av sahası” da bu işte! Sadece kasım ayında 32 kadın öldürüldü. 26’sı “net!” Altısı şüpheli ölüm. Yani “düşerek” mesela! “Öldürülen kadın” istatistiğinde yüzde 12,5’inin 4-18 yaşında, yani “henüz çocuk” olması peki! Üçte birinden fazlasının 19-35 yaş arası olması peki! “Aile yılı”nda üçte ikisinin evlerinde öldürülmesi peki! Dokuzunun eşi, beşinin boşanmakta olduğu ya da boşandığı eşi tarafından öldürülmesi peki! Çoğunun eş, sevgili, aile efradı tarafından katledilmesi peki!

“Peki peki” diyerek bir yılda en az 300 kadının “yaşam hakkı” kanlar içinde kalmış! Yıl bir ayda 33 kadının öldürülmesiyle başlamış, 11’inci ay 32 kadının canıyla, kanıyla kapanmış. Peki!

Kasımda 216 işçi… “Ölü işçi sınıfı” ordusuna bir ayda katılanların sayısı. “Yaşam hakkı”nı “yaşayabilme hakkı”na çevirmek için çalışırken. Bu sayının 13’ü çocuk. Kimi devlet zoruyla “işçilik” yaptırılan çocuk emeği. Onların dördü ise 14 yaş altında. Peki, değil mi! 11 ayın bilançosu, iş yerinde, iş ortamında, iş sırasında, iş için, ekmeğinin peşinde 1956 işçinin ölümü. “İşçi sınıfı kalmadı” ya, işte size sınıfta ölüm.

Kasım ayında “iş kazası istatistiği”ne, hayatlarını kaybedip birer rakam olarak girenlerin arasında dokuz da intihar. “Yaşam hakkı” bir yana, “yaşamaya artık hakkı olmadığı”nı düşünen, bu hak çoktan yüreğinden koparılmış olanlar.

Ve mesela kasım ayında ölen 216 işçinin sadece dördü sendikalı. Bu da sıra sıra tabutların öteki yüzü.........

© T24