On altı
Diğer
15 Aralık 2023
Bir arkadaşım yan yana yürümenin konuşmak için ideal bir durum olduğunu söyledi. İki taraf da dikey durumda, uzağa, ufka doğru bakıyor. Sessizlik herhangi bir sorun yaratmıyor, çünkü zeminde zaten yürüme eylemi var, boşluğu yumuşakça dolduruyor. Karşı karşıya konuşurken olduğunun aksine bakışların yorucu baskısı yok, biriyle berabersin ama bir parça kendi halinde, kendi dünyanda hissetme imkânın var. Konuşmak asıl niyet edilen iş değilse, ihtiyari ise, yürürken müzik dinlemek kabilinden ilave bir hoşluksa, derli toplu olması da gerekmez. Serbestçe yürürken serbestçe konuşulabilir.
İnsanın unutmadığı ama hatırlayamadığı o eski zamanlarda yitirdiği bir his var. Ruhsal bakımdan bir başkası ile tam anlamıyla hemhal olmak, bir olmak hissi. Büyümek, bu birliği bırakmaya mecbur kalmak, artık kimse tarafından tam anlamıyla anlaşılamıyor olmak ve bunu fark etmek demek. Ama bu kayıpla birlikte kazanılan bir şey de var, kendine ait ve kendisi için bir kişi olmak. Bir bakıma insanın kaderi olan tek başınalığa dayanabilmek için, kayba karşılık elde edilen bu müstakil olma hazzına ihtiyacımız var.
Seninle yan yana yürürken istesem de istemesem de çokluk senin hakkında, ikimiz hakkında düşünürüm. Türlü şeyler anlatırım sana, bazen sesli olarak, bazen içimden. Gözüne güzel manzaralar ilişsin, kulağına hoş-avaz kuşların nağmeleri dolsun isterim. Dünyayı beğendirmeye çalışır, sanki sana "bak bu da var!" der gibi ilginç şeyleri işaret ederim. Bazen sadece bir........
© T24
visit website