menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Söz yükseltme yarışı sürerken ‘yarınsızlık’ endişesi büyüyor, Bahçeli ‘Devlete yönelik karşı çıkış’ derken neyi kastediyor?

48 3
previous day

Diğer

03 Aralık 2025

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türkgün gazetesine verdiği söyleşide önemli başlıklar vardı. Bese Hozat’a ve Barzani’ye yönelik ayrı ayrı eleştirileri gün boyu tartışıldı. Barzani’ye yönelik ‘aşırı övgü’ ve Türkiye’ye uzun namlulu silahlı korumalarla gelişine dair söylediklerine Barzani Ofisi’nden gelen yanıt ağırdı. Eski Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani'nin ofisi Bahçeli hakkında, "Biz, Allah’ın Devlet Bahçeli’ye hidayet verdiğini, ırkçılık ve şovenizmden vazgeçtiğini sanıyorduk. Ancak görünen o ki; o hala eski Bozkurt, sadece şimdi koyun postuna bürünmüş" ifadeleri kullandı. Türkiye’de AKP iktidarının Barzani ile uzun süredir iyi giden diplomatik ilişkisi var, hatta kendisi 2013’teki süreçte çözümü destekleyen bir isimdi, son süreçte de yaptığı açıklamalarla yine olası bir barışın tarafında olduğunu ifade ediyor. Burada soru; Barzani tarafının yanıtındaki sert tonun ve ‘koyun postundaki kurt’ tanımının kullanımının Cumhur İttifakı içinde ya da mevcut süreçte yaratması muhtemel kırıklıklar.

İktidar tarafında bu konuda Parti Sözcüsü Ömer Çelik iki tarafı da kollamaya çalışan bir açıklama yaptı. Bu arada Bahçeli’nin eleştirisinin (silahlı korumalar bölümü) bir kısmı doğrudan hükümeti özellikle İçişleri Bakanı’nı işaret ediyor. (Murat Yetkin’in bu konuda youtube’da yaptığı yayın-yorum önemliydi.) Ekim 2024’te Meclis’te yaptığı konuşmayla sürecin bugünlere gelmesinde en önemli aktörlerden olan Bahçeli’nin sözlerine ve sonrasında tartışılanlara bakıldığında negatif bir hava olsa da söyleşinin tamamında farklı mesajlar görmek de mümkün. Mesela:

"Terörsüz Türkiye isabetli ve tarihi bir politikanın izhar ve ilamıdır. Türkiye’miz, bugüne kadar hiç olmadığı kadar dirençli, güvenli ve umutlu seviyededir. Bu yüksek seviyeyi heba ve heder etmeye kimsenin hakkı yoktur. Aksi istikametteki tavır ve tutumları millete ve devlete yönelik karşı çıkış, karşı duruş, karşı direniş olarak yorumlamak kaçınılmazdır."

Bahçeli bir yandan süreci tarihi olarak görmeye devam ediyor, bir yandan da aksi istikameti ‘millete ve devlete karşı direniş’ olarak yorumluyor. Burada daha önce de değişik kereler vurgulanan ‘iktidar değil devlet projesi’ retoriğinin tekrarlandığını görmek mümkün. Bunu iktidarı koruma olarak da kamuoyu desteğini bu şekilde çerçeveleme isteği olarak da okumak mümkün. Ve elbette ‘karşı olmayı devlete karşı direniş’ olarak yorumlaması. Bu nokta ilginç. Bir yandan ‘karşı çıkmak’ ya da tartışmak direniş olarak tanımlanabilir mi? Öte yandan ‘karşı direnişçiler’ kim, ne kadar güçlüler? Bahçeli’nin kamuoyu önünde açık bir şekilde bu konuyu tartışanlardan bahsettiğini sanmıyorum.

Bu arada Bahçeli’nin ‘parti içinde bu süreç sebebiyle kendisine darbe yapılması ihtimaline dair söylenenlere yanıtı da kritik:

‘Türkiye’de darbeler döneminin kapısı açılmamak üzere kilitlenmiştir. Silahların gölgesi altında icra ve ifa edilen siyaset devri kapanmıştır. “Terörsüz Türkiye” hedefi geriye sararsa, patinaja başlayıp gittikçe gömülür ve gündemden kalkarsa, sonuçlar her anlamda ve herkes için........

© T24