Zarif, tutkulu, başına buyruk, yoğun ve coşkulu Betty "Bebop" Carter
Diğer
11 Mart 2024
"Aslında tek bir caz şarkıcısı var; yalnızca bir tane: Betty Carter." Carmen McRae,
‘’Betty Carter yerini koruyarak zafer kazandı. Tamamen kendi şartlarıyla uluslararası başarıya ulaştı ve hayatının sonuna kadar sevilip saygı duyuldu.’’ Wynton Marsalis
Betty Carter’ın, bazı kaynaklar 1929 yılını verse de genel kabul gören doğum tarihi 16 Mayıs 1930’dur. ABD, Michigan, Flint’te dünyaya geldi. 26 Eylül 1998’de New York, Brooklyn’de vefat etti. Babasının kilise müzik yönetmeni olarak çalıştığı Detroit’te büyüdü. Çocukluğunda Detroit Müzik Konservatuvarında piyano eğitimi aldı. Lisedeyken duyduğu bebop akımının tutkunu oldu. Mahalli bir amatör şarkı yarışmasını kazandı. Akabinde 16 yaşında Detroit Müzik Konservatuvarı’nda piyano eğitimi aldı ve Detriot caz kulüplerinde profesyonel kariyerine başladı. Lorene Carter adıyla Midwest’teki bar ve tiyatrolarda sahne aldı.
1948’de Lionel Hampton grubuyla tanıştı. Hampton 18 yaşındaki bu bebop hayranı genç kıza ‘’Betty Be bop’’ lakabını taktı. Aslında Betty Carter, bebop sözcüğünü sınırlayıcı bulduğu ve daha fazlasını yapma arzu ve iştihasına sahip olduğu için, lakabı benimsemedi.
İdolleri Billie Holiday ve Ella Fitzgerald’tan ilham alsa da kendine ait bir tarz yaratmayı hedefliyordu. Kararlılığı üzerine de sahne adı Betty olarak değiştirildi. Betty, Hampton grubuyla sık sık New York’a gitti, sonunda bu şehre yerleşti.
Müzikal hayal gücünün genişliği, olağanüstü vokal esnekliği ve karmaşık müzikal yorumlarıyla caz dünyasında adından en çok söz edilen kadın şarkıcılarından biri oldu.
Ella Fitzgerald, Billie Holiday, Sarah Vaughan, Carmen McRae akranlarıydı ama onların uluslararası ününe ulaşamadı.
Öngörülemezliği, tarzını asla değiştirmemesi, onu tüm zamanların en maceracı caz kadın şarkıcısı yaptı. Özgün stili, melodi ve harmoninin sınırlarını bebop üslubunda zorlayan doğaçlama yeteneği; boğuk sesi, söylediği her şarkı dizesini radikal, anında yeniden düzenleme, tempoyu ve ritmi aniden ve hızla değiştirme kabiliyeti olağan üstüydü.
Şarkı sözlerini farklı, sıra dışı ritmik kalıplara göre yeniden düzenlemedeki üstün yeteneğiyle caz belleğinde yer etti. Avan gard değildi. Ama yirmi dakika boyunca tek başına söyleyebiliyor, ışık hızında dağılabilirken, sözsüz, bulutumsu inlemeler ve iç çekişlerle ambiyansı duygu sağanağına tutabiliyordu.
Esasen saf ve soyut seslerden etkileniyordu ama seçtiği şarkıların hassas bir şarkı sözü yorumcusu da olabiliyordu. En yakın arkadaşı Nina Simone gibi onurlu, müzik standartlarındaki dillere destan titizliği, bağımsızlığına düşkünlüğü, piyasa koşullarıyla uzlaşmayı benimsememesi belki akranları gibi yüzlerce albüm çıkarmasına engel oldu ama caz dinleyicilerinin geniş çapta saygısını kazandırdı.
Çok sayıda caz eleştirmeni cazın özünden uzaklaşarak deforme edici füzyon denemelerine, piyasada esen rüzgârı arkasına alarak caz yapma gibi sapmaların revaçta olduğu popüler kültüre biat etmediği için 80’ler ve 90’larda, O’nu aktif olan en saf caz şarkıcısı olarak gösterdi.
Ayrıca Betty’e saygınlık kazandıran bir meziyeti daha var ki belirtmeden geçmek olmaz: Caz müziğinde yeni yeteneklerin geliştirilmesinde son derece içtenlikli ve aktif bir misyonu üstlendi. Cazın tarihi ve kökleri konusunda genç yeteneklere dersler verdi. Ölümüne kadar müzikal bağımsızlığı ve her alanda özgürlüğü yorulmadan, bıkmadan........
© T24
visit website