menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Asgari ücreti unutun, Kudüs’ün fethi yakın!

197 1
27.12.2024

Diğer

27 Aralık 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısını Fetih Suresi ile açtı.

Arapça telaffuzu hakkında bir fikrim yok.

Prompterdan okuyor olsa da metni sanki çok iyi biliyormuş ve doğru telaffuz ediyormuş gibi yaptığı için bu konuların cahili olan geniş kitlelerin beğenisini kazanmış olmalı.

Bizim memlekette Arapça bir gazete kupürünü yolda bulsa, kutsal metin zannederek öpüp başının üzerine koyacak çok insan var. Öyle bir kitleyi mutlaka etkilemiştir.

Cumhurbaşkanı’nın partisinin grup toplantısını böyle açıp, “Türk milletini de Şam’ın fethi sevincine ortak ettiği için Allah’a hamdüsenalar etmesi”, bir gece önce açıklanan “asgari sefalet ücreti” nedeniyle hayal kırıklığına uğramış kitleleri ne kadar etkilemiştir, bunu bilmiyoruz.

Asgari ücretin açıklanmasından sonraki politik dengeyi gösterecek araştırmalar yayınlanınca öğreneceğiz.

Ancak şurası belli ki Esad’ın kaçarak ülkesini terk etmesi ve HTŞ’nin Şam’da geçici bir yönetim kurması bir fetih ya da devrim gibi sunulacak ve bu durum, iktidar ortaklarının Türkiye’de siyaset sıkışmışlıklarından kurtulmak için kullanılmaya çalışılacak.

Nitekim bunun ilk ileri adımını atan Erdoğan yönetiminin küçük ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli oldu.

Partisinin “siyaset ve liderlik okulu” sertifika töreninde önce İsrail’e ayar verdi:

“Şam’a gözünü diken Tel Aviv, Kudüs’te Osmanlı şamarını yer” dedi.

Orada duramadı, kendi sesinin gazıyla hazır fethe çıkmışken Kudüs’ü de almaya karar verdi:

“Tarih bize diyor ki Kudüs’ün ilk durağı Şam’dır. Şam güvendeyse Kudüs de güvende olacaktır. Şam fethedilmişse Kudüs’ün fethi de yakındır” da dedi.

Türkiye’nin gerek bugünkü ekonomik gücüyle ve gerekse askeri kapasitesiyle “Kudüs’te Osmanlı şamarı atacak” bir olanağı olmadığını, hele Kudüs’ü fethetmenin hayalini dahi kuramayacağını kuşkusuz ki Bahçeli de biliyordur.

Ama bunu biliyor olması parti kürsüsünden bunları söylemesine de engel olmuyor.

Çünkü bu sözlerin muhatabı İsrail filan değil doğrudan doğruya “aziz Türk milleti”!

Belli ki iktidar koalisyonu Esad’ın devrilmesinden siyasi kazanımlar elde edebileceğini düşünüyor.

Önümüzdeki aylar boyunca bu konuda hamasete gaz verilecek, dini ve milli duygular köpürtülecek.

Bu politika, Erdoğan yönetimine, ekonomideki beceriksizliklerini örtmek için ihtiyaç duyduğu illüzyonu sağlayabilir mi? “Tarihin doğru tarafında durarak Esad’ı yenip Şam’ı fetheden, İsrail’e parmak sallayan, Kudüs’ün fethi için de hazırlıklarını sürdüren bir kahraman” rolü oynamaya çalıştığına göre bu politikanın hedefine ulaşacağını düşünüyor olmalı.

* * *

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce Saray’ında düzenlenen bir toplantının açılış........

© T24


Get it on Google Play