Müsilaj ile mücadele için organik atıklar kompost edilmeli!
Diğer
07 Mart 2025
Doç. Dr. Levent Bilgili, Doç. Dr. Afşın Yusuf Çetinkaya ve Prof. Dr. Mustafa Sarı
Marmara Denizi çevresinde bulunan dokuz belediyenin atıklarının, olumsuz çevresel etkileri en aza indirmek için ne şekilde yönetilmesi gerektiğini analiz eden çalışmamız, çevre üzerinde en olumlu etki yaratacak uygulamanın, organik atıkların kompost edilmesi olduğunu gösteriyor. Bu yaklaşımın, müsilaj ile mücadelede de oldukça etkili bir yöntem olacağı görülüyor.
İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Edirne, Kütahya ve Kırklareli belediyelerinin atıklarını analiz eden ve çevre üzerindeki etkilerini hesaplayan çalışmamıza göre, belediye atıklarının büyük kısmını (g,5) organik atıklar oluşturuyor. Evsel ve sanayi kaynaklı organik atıklar, 2007-2008 yıllarından bu yana dönem dönem Marmara Denizi’nde felaket boyutunda görülen müsilajın da en önemli sebepleri arasında yer alıyor.
Marmara Denizi’nde müsilaj ile mücadele edebilmek için, ‘‘üçlü tetikleyici’’ olarak anılan; deniz yüzey sıcaklıklarındaki anomaliler, deniz şartlarındaki durağanlık ve denizin kirlilik yükü şartlarından en az birinin devre dışı kalması gerekiyor. Küresel iklim değişikliği ile ilişkili olan deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki artışı kontrol etmek, ülkemizin tek başına yapabileceği bir iyileştirme değil. Deniz şartlarındaki durağanlık da Marmara Denizi’nin orijinal yapısı ile alakalı ve değiştirilmesi mümkün değil. Dolayısıyla, tetikleyici parametreler arasından yalnızca denizin kirlilik yükünü kontrol etmemiz, yani azot ve fosfor miktarını azaltmamız mümkün.
Yaptığımız çalışma, atıkların - bugün olduğu gibi - depolanmasının, müsilaj oluşumunda belirleyici rol oynadığını gösteriyor. Depolanan atıklardan ortaya çıkan kirletici sızıntılar, müsilaj yaratan algleri besliyor ve müsilaj oluşumunu tetikliyor. Bu nedenle, atıkların depolanmak yerine komposta dönüştürüldüğü bir atık yönetim sistemine acilen ve tam kapasite ile geçmek, büyük önem taşıyor.
Yeni olan, müsilajın ‘‘felaket’’ boyutlarına ulaşması Müsilaj, onlarca etkinin birleşimiyle ortaya çıkan ve Akdeniz Havzası’nda 1729 yılından bu yana gözlemlenen ekolojik bir olay. Bu olayın artık ‘‘doğal’’ olmayan tarafı ise, 2007-2008 yılından itibaren hem Adriyatik Denizi’nde hem de Marmara Denizi’nde ‘‘felaket’’ boyutunda görülmeye başlanması. Müsilaj oluşumunu etkileyen birçok faktör bulunsa da, ‘‘üçlü tetikleyici’’ olarak adlandırılan unsurların bir araya gelmesi, müsilaj oluşumunda önemli rol oynuyor. Bu tetikleyiciler; (i) deniz suyu sıcaklıklarının uzun yıllar ortalamasının üzerinde seyretmesi, (ii) deniz şartlarında durağan ve kararlı bir yapının ortaya çıkması ve (iii) denizin azot ve fosfor yükünün aşırı artması, olarak sayılabilir. Bu üçlü tetikleyici bir araya geldiğinde, suda yaşayan mikroskobik bitkisel canlılar olan fitoplanktonlar, aşırı çoğalıyor ve strese girerek yapışkan ve sümüksü bir madde salgılıyorlar. Bu madde, deniz suyundaki bakteriler başta olmak üzere birçok mikroorganizma için ideal bir ortam sunuyor. Kısa süre içinde bu kıvamlı yapı, kilometrelerce uzunluğa ulaşan, örümcek ağına benzer bir yapıya dönüşüyor. Aşırı müsilaj oluşumu arttıkça, bu yapıın bir kısmı hacim kazanarak deniz yüzeyine de çıkıyor. Çoğunluğu ise deniz dibine çökerek, deniz dibinde sabit yaşayan pina, midye, istiridye, mercan ve deniz çayırları gibi canlıların üzerini kaplıyor ve hem beslenmelerini hem de dış dünyayla temas etmelerini engelliyor.
Hassas ekosistemler barındıran sualtı yaşamı, müsilaj nedeniyle adeta boğularak yok olmaya mahkum oluyor. Sabit yaşayan canlıların yavaş yavaş ölmesi, beslenmesi bu canlılara bağlı olan balıkları da yok olmak ve göç etmek arasında bir tercih yapmak durumunda bırakıyor. Bu durum, zaten sınırlı olan balık stoklarının daha da azalmasına ve önemli bir ekonomik bileşen olan balıkçılığın da zarar görmesine yol açıyor. Müsilajın tek olumsuz etkisi denizel yaşam üzerinde de gözlenmiyor. Gemilerin ve bazı kıyı tesislerinin soğutma sistemleri, soğutma suyunu denizden alır. Denizden gelen organizmaların veya yabancı maddelerin borular vasıtasıyla sistemlere girmesini engellemek için kullanılan veya yabancı maddelerin borular vasıtasıyla sistemlere girmesini engellemek için kullanılan filtreler, müsilaj tarafından tıkandığında, çözülmesi yüksek maliyetli sorunlar ortaya........
© T24
